Yayılımı en iyi parfümler

cemremertdal' Alıntı:

Ek olarak, politik veya aşırı hassas bulduğunuz örnekler ile sizin verdiğiniz astım krizi örneği arasında aslında büyük bir fark yok.

Genişletmek için tıkla ...

Loading' Alıntı:

Parfümden rahatsız olan var, sesten rahatsız olan var, ışığa bile dayanamayan var… Tamam da o zaman hepimiz birbirimizi kısıtlamaya kalkarsak hayat tek kişilik odada, karanlıkta ve sessizlikte geçer Böyle giderse resmen “Aşırı Hassasiyetler Derneği – Haftalık Toplantısı” açmamız lazım.

Genişletmek için tıkla ...

Emre48' Alıntı:

Bu mesajı üzerime alınmalı mıyım bilmiyorum, ama ben sizi yok saymam. Sırf benim gibi düşünmüyor diye neden insanları yok sayayım? Sadece doğru bildiğimi söylerim, buradan bir anlam çıkarıp çıkarmamak da okuyanlara kalır.

Sizin de söylediğiniz gibi, hayat tek kişilik odada geçmiyor. Bir arada yaşamanın da belli kuralları var. Tek tek evrensel hukuk ilkeleri ve ahlak kurallarının detaylarına atıfta bulunmaya gerek yok. Belli bir yaşa gelmiş olan her insanın en azından asgari düzeyde hakimiyetinin olması gereken konular bunlar.

Topluluk içerisinde bağırarak konuşmak
Topluluk içerisinde fazla dozajda parfüm kullanmak

Eğer bu ikisinin aynı şey olduğunun farkında değilseniz, bir problem var demektir.

Mesajı, hayatın her alanında düstur edinilmesi gereken bir söz ile bitireyim;

"Omnia venenum sunt: sola dosis facit venenum"
Her şey zehirdir, zehri zehir yapansa dozudur.

Genişletmek için tıkla ...

Loading' Alıntı:

Üstünüze alınmanıza gerek yok Özellikle alıntı ya da cevapla yapmadım zaten. "Yok Say" ile kastettiğim şey kişisel bir durum değil, forumdaki ‘Yok Say’ fonksiyonuydu. (Ama hayatta da böyle bir buton olsaydı keşke)

Dediğiniz gibi, bir arada yaşamanın belli kuralları ve dengeleri var, buna katılıyorum. Benim itirazım, bu tarz konuların çok kişisel algılara dayanması ve ölçüsünün muğlak olması. O yüzden ‘Aşırı Hassasiyetler Derneği’ benzetmesini yaptım.

Sevgiler

Genişletmek için tıkla ...

Emre48' Alıntı:

Bence sınır "topluluk içinde bağırarak konuşmak" davranışındaki "bağırma" eşiği ile aynı ölçüde olmalı. Bence bir insanın kokusunu kişisel iletişim kurduğumuz mesafede algılamalıyız. Ötesi bağırma eşiği oluyor kişisel kanaatimce.

Genişletmek için tıkla ...

Emre48' Alıntı:

Bu mesajı üzerime alınmalı mıyım bilmiyorum, ama ben sizi yok saymam. Sırf benim gibi düşünmüyor diye neden insanları yok sayayım? Sadece doğru bildiğimi söylerim, buradan bir anlam çıkarıp çıkarmamak da okuyanlara kalır.

Sizin de söylediğiniz gibi, hayat tek kişilik odada geçmiyor. Bir arada yaşamanın da belli kuralları var. Tek tek evrensel hukuk ilkeleri ve ahlak kurallarının detaylarına atıfta bulunmaya gerek yok. Belli bir yaşa gelmiş olan her insanın en azından asgari düzeyde hakimiyetinin olması gereken konular bunlar.

Topluluk içerisinde bağırarak konuşmak
Topluluk içerisinde fazla dozajda parfüm kullanmak

Eğer bu ikisinin aynı şey olduğunun farkında değilseniz, bir problem var demektir.

Mesajı, hayatın her alanında düstur edinilmesi gereken bir söz ile bitireyim;

"Omnia venenum sunt: sola dosis facit venenum"
Her şey zehirdir, zehri zehir yapansa dozudur.

Genişletmek için tıkla ...

Said' Alıntı:

yayılım da evet ama silaj denen bir durum da var. bazı kokular cidden havada asılı kalıyor. bence bu dengeyi sağlamak belirli parfümlerde çok zor hatta imkansız. kim ne dese haklı gibi duruyor konuda ikna edici savunmalar yazılmış. şahsen dikkat ediyorum ama herkesten aynı dikkati de beklemem. koku hassasiyeti yüksek olanlara sabır diliyorum. atışmalar dışında son 30-40 mesaj ayrı bir başlık altına bile taşınabilir belki. bu konuda okuma yapmak isteyenler için bence faydalı karşıt görüşler var.

Genişletmek için tıkla ...

Argus' Alıntı:

Yok, bana demiştir. Paragraflarca yazmış işe yaramamış dediği @cemremertdal ın bana cevabıydı sanırım. Anlaşamadıktan sonra uzatmanın manası yok, denedik olmadı. Sıradaki parfüme bakalım :) Herkese selamlar, sevgiler...

Genişletmek için tıkla ...

Said' Alıntı:

böyle gönderilerle değil de karşı karşıya konuşulsa burada anlaşamayacak 3 kişi çıkmaz. insan görünce üzülüyor aynı hobideki kişilerin atışmasını. yazının dezavantajları işte...

Genişletmek için tıkla ...

Argus' Alıntı:

Aslında özünü hak edecek şekilde gidiyor konu bence. Ofansif bir olguyu ofansif bulanlar, hayır ofansif değil normal diyenlerin tartışması şeklinde. Ancak: kendi fikrini belirten kişilere doğrudan karşılık vererek anlamsızca tırmanıyor konu. Herkes fikrini belirtsin bu kadar basit...

Genişletmek için tıkla ...

Emre48' Alıntı:

Konu başlığı parfümlerin kalıcılığı ve yayılımı olsa haklısınız, ancak yayılımı iyi olan parfümlerin bir nevi anketi gibi bir konu. Yani bir kullanıcı olarak sitede veya arama motorunda "yayılımı iyi parfümler" diye arama yaptığımda, parfüm isimleri yerine etik tartışması okumak istemezdim. O yüzden ayrı bir başlığı hak ediyor bu mesajlar bence.

Genişletmek için tıkla ...

Said' Alıntı:

böyle gönderilerle değil de karşı karşıya konuşulsa burada anlaşamayacak 3 kişi çıkmaz. insan görünce üzülüyor aynı hobideki kişilerin atışmasını. yazının dezavantajları işte...

Genişletmek için tıkla ...

iea' Alıntı:

Yeminliydim bu başlığa yazmayacaktım ama herkes yukarıda and içmiş karışmayacağız diye, hadi inş :-) Dün dekantını bitirdiğim Lorenzo Pazzaglia Black Sea hakkında bir kaç kelam etmek istiyorum. Başlık 'sillage' diye buraya yazıyorum. Daha önce 2020 ya da 2021 kullanmıştım şişe, bu dekant 2024tü. Arkadaşlar evet biraz düşmüş performansı ama durumu şöyle özetleyeyim; akşamüstü 15sularında sıktım, gastro fest vardı mangal kokuları eşliğinde geçen 1.5saatin sonunda beni bu yıkmaz dedi Lorenzo abi, devam ettik, 2-3saate kişisel alana çekildi koku e bende sonra sonra alamadım hah dedim bitti. Eve geldik yattık uyuduk, sabah 8 bir ciao dedi Lorenzo abi, yok artık dedim, eşime sordum tuz ve yeşil kokuyorsun dedi (yosun demek istedi). Özetle Extrait de Parfum gereği Sillage & Projection, ilk 1 saat kükrüyor, 2-3saate zayıflıyor. Kalıcılık yukarıda anlattım. Ama tabii ki 8saatin sonunda boynunuza sarılan biri kokuyu alabilir. Koku hakkında ne düşündüğünüz çokta önemli değil açıkçası benim için, sadece nispten bir yaz parfümüne ne kimyasal molekül seçiyorlarda bunu başarıyorlar, bu yönden saygu duydum. Çünkü F/P

Genişletmek için tıkla ...

iea' Alıntı:

Yeminliydim bu başlığa yazmayacaktım ama herkes yukarıda and içmiş karışmayacağız diye, hadi inş :-) Dün dekantını bitirdiğim Lorenzo Pazzaglia Black Sea hakkında bir kaç kelam etmek istiyorum. Başlık 'sillage' diye buraya yazıyorum. Daha önce 2020 ya da 2021 kullanmıştım şişe, bu dekant 2024tü. Arkadaşlar evet biraz düşmüş performansı ama durumu şöyle özetleyeyim; akşamüstü 15sularında sıktım, gastro fest vardı mangal kokuları eşliğinde geçen 1.5saatin sonunda beni bu yıkmaz dedi Lorenzo abi, devam ettik, 2-3saate kişisel alana çekildi koku e bende sonra sonra alamadım hah dedim bitti. Eve geldik yattık uyuduk, sabah 8 bir ciao dedi Lorenzo abi, yok artık dedim, eşime sordum tuz ve yeşil kokuyorsun dedi (yosun demek istedi). Özetle Extrait de Parfum gereği Sillage & Projection, ilk 1 saat kükrüyor, 2-3saate zayıflıyor. Kalıcılık yukarıda anlattım. Ama tabii ki 8saatin sonunda boynunuza sarılan biri kokuyu alabilir.

Genişletmek için tıkla ...

Argus' Alıntı:

İnanılmaz güçlü bir koku hakkaten. Acqua di Sale ilhamli zaten, o da çok güçlü ama bu inanilmaz gerçekten. Aynı güçlülük Renier Guanabo da da var. Aslında bunlar yaz parfümü değil pek, ozonik-tuz akorlu kış parfümleri Bu hayvanı güç de "floralozone, hydrofleur, magnolan, melonal, helional" isimli ozonik denen hammaddeler ile çeşitli salisilat ve superamberlerin karışımıyla yapılıyor, moleküller birbirini yükseltiyor denebilir. Bu güçte "sea" isimli parfüm bence denizi cagristirmiyor. Güç isteyenlere ve bu gücü tatlı amber akorundan almak istemeyenlere birebir tabi...

Genişletmek için tıkla ...

cemremertdal' Alıntı:

Öncelikle savunduğunuz şey temel olarak ''parfüm denen şey kuvvetli olur ve başkalarının alanına girecek şekilde kendini hissettirirse bu onların özgürlüklerini ihlal edecektir.'' Bunu ne açıdan söylediğiniz önemlidir, eğer etik kaygılarla bunu söylüyorsanız ayrı hukuki temellendirme ile söylüyorsanız ayrı değerlendirilebilir. (Aşağıda yazdıklarım yapay zeka yardımı kullanmaksızın kendi bilgilerime ve hukuk eğitimime dayanarak yaptığım yorumlardan ibarettir.)

Hukuki olarak incelersek öncelikle lafını geçirdiğiniz sözü ''özgürlüklerimiz başkalarının temel haklarına müdahale ettikleri ölçüde sınırlıdırlar'' şeklinde ifade etmemiz daha doğru olacaktır (Konuşmalarınız, üslubunuzdan yola çıkarak bunu anlayabileceğinizden eminim fakat açıklamak gerekirse başkasının parfümünden rahatsızlık duymanız özgürlüğünüze değil ancak ve ancak temel haklarınıza müdahale teşkil edebilir, zira bu durumdan negatif olarak etkilenmeniz hareket ve karar verme kabiliyetinizi etkilemeyecektir). Dolayısıyla çatışan iki ilkeden bahsediyor oluyoruz, bir tarafa beni, diğer tarafa sizi koyduğumuzda benim bu konudaki tasarrufumun sizin temel haklarınıza müdahale ettiğini iddia etmiş oluyorsunuz. Bunu altını doldurmanız gerekmektedir çünkü hangi temel hakkınıza müdahale teşkil ettiğini bilmemiz son derece önemlidir. Akla ilk gelenler i. Bedensel Bütünlük ve ii. Sağlık Hakkınız olacaktır.

Muhtemelen bedensel bütünlüğünüze bir saldırı olacağını söyleyebileceğiniz bir durumla karşılaşmanız imkansıza yakın olacaktır, bu noktada sağlık hakkı açısından bir değerlendirme yapmak gerekecektir. Akla ilk olarak metro veya toplu taşımada yer alan astım veya kronik başka bir rahatsızlığı olan kişinin diğerlerinin parfümünden rahatsızlık duyabileceği basit bir senaryo canlanabilir. Fakat liberal toplumlarda sadece rahatsızlık veya hoşnutsuzluk gibi ihtimaller bireylerin özgürlüklerini sınırlandırıcı bir çizgi değildirler. Açıkçası bu çok yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımı da içinde barındırır. Gözüme, kulağıma, burnuma güzel gelmeyen, bana duyusal olarak rahatsızlık veren, hoşuma gitmeyen her şeyin benim temel haklarıma veya özgürlüklerime müdahale teşkil ettiğini iddia edebilirim. Üstelik bu şundan pek farklı değildir: İbadet etme maksadıyla dışarı (örneğin camiye, kiliseye veya herhangi bir yere) çıkan bir kimsenin kısa şort giyen bir hanımefendiden veya dışarıda atletle dolaşan bir adamdan Din ve Vicdan Özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle şikayetçi olması arasında ciddi anlamda büyük bir fark yoktur. Aynı zamanda hukuk sübjektif ihlallerden ziyade objektif temel hak ihlalleriyle işleyecektir. Buna isabet eden ise herhangi bir durum yer almamaktadır. Örneklerini verirseniz konuya katkınız daha da artacaktır.

Ben bugün evden çıktığımda hava yaklaşık olarak 15 dereceydi, aklıma ilk gelen örnek LV Ombre Nomade sıksam ve sizin yanınızdan henüz yeni atılan 10-15 fıs ile geçsem ahır kokusundan rahatsız olabilirsiniz, mideniz bulanabilir veya arkamdan küfür bile edebilirsiniz. Fakat temel haklarınızın veya özgürlüklerinizi ihlal edildiğinden dem vurabileceğiniz herhangi bir yanı olduğunu sanmıyorum. Az önceki örneğimi en uç seviyeden seçme nedenimi mazur görün çünkü 3-4 derece görmedikçe, açık havaya çıkmadıkça, kısıtlı kişinin bulunduğu bir ortamda yer almadıkça ve 5-6 fısı geçmedikçe Ombre Nomade vari bir parfümü kullanacağımı sanmıyorum. Son 1 senedir en fazla 3 kez kullanmışımdır.

Özetle kokusu, performansı, yayılımı veya diğer herhangi bir özelliği ne olursa olsun parfüm adı altında satılan bir ürünü sıkmak; kişinin kendini ifade edebilme amacını taşıyan bir özgürlüğü olarak değerlendirilebilir ve bunu sadece rahatsızlık verme, hoşnutsuzluk yaratma gibi kaygılarla sınırlama gibi bir durum bana kalırsa kabul edilebilir sınırların çok ama çok ötesindedir. Aynı zamanda benim güçlü performansa sahip bir parfümü sıkma isteğim sizinki kadar meşru bir haktır. Öyle ya da böyle bunun kişinin kendisini bir ifade biçimi olduğunu, tasarruf sınırları içerisinde kaldığını kabul etmek durumundayız.

Eğer görüşlerinizi tamamen toplumsal ve etik kaygılarla paylaştıysanız mesele bundan tabi ki farklı olacaktır. Bu ise kimsenin ''Ne saygısız insanlar var metroda yine Oud Maracuja sıkmışlar'' muhabbetinden öteye geçemeyecektir. Eğer bu açıdan söylediyseniz bu konu hakkında da günlerce tartışabiliriz.

En başından beri karşı görüşü ben savunduğum ve ilgili birçok yorum da bana yöneldiği için şunları söylememde de yarar var: Ben asosyal, hatta biraz yaşlı gibi yaşamayı seven evcimen bir karakterim ve vaktimin büyük bölümünü de müstakbel eşimle geçiriyorum. Sandığınız kadar kalıcılık ve yayılımı önemsemiyorum çünkü kokumu almasını istediğim zaten tek bir kişi var. Benim önemsediğim temel şey bir parfümden aldığım zevkin saatlerce sürmesi ve beni mutlu edebilmesidir. Ha bu arada bunu f/p gibi kaygılarla da yapmıyorum. Bir parfüme 10-15 bin verirsem beni tüm gün tutmalı bir düşüncem de yok. Çünkü dışarı çıktığımda genel olarak 4-5 saat vakit geçiriyorum ve bunun üstündeki bir performansa zaten gerek yok, gerek olsa bile neredeyse her parfümümü dekantlayıp yanımda taşıyorum. Kasaba gibi bir yerde yaşadığım için de buradaki insanların parfümlere ilgisi olduğunu söylemek doğru olmaz. Oud Cadenza sıkınca bana en fazla küfür ettiklerini tahmin ediyorum. İltifat filan almıyorum ve çevremdeki birkaç sınırlı insan dışında iltifat almayı da önemsemiyorum. Ha bu arada iltifat meselesi geçmişken, parfümü sadece iltifat almak, birilerini etkilemek, ''kız düşürmek'' (bunu ben demiyorum YT'de penty dropper fragrances araması yaparsanız kolayca görebilirsiniz) gibi amaçlarla kullanan tayfa ne kadar toxic ve rahatsız ediciyse, ailemizden çevremizden aldığımız ve bizi mutlu ettiği için paylaştığımız iltifatları eleştiren tayfa da bir o kadar rahatsız edici. Yeri gelmişken söyleyeyim dedim. Son olarak buradaki arkadaşlar kadar şanslı değilim çünkü parfüm için çok kötü bir tenim var; kuru bir tene sahibim ve -bunun etkisi olduğunu sanmasam da- bembeyazım. Kısacası çoğu parfüm zaten öyle etkili bir şekilde yayılamıyor.

Ayrıca kapanışta şu noktaya da parmak basmak isterim, buradaki kavga en başından beri bahsini ettiğiniz özgürlük meselesi değil, temelden, mantıktan ve herhangi bir uzmanlıktan uzak bir şekilde bu konunun ''özgüven'' ile veya ''kişilik bozuklukları'' ile açıklanması meselesiydi. Bu yorumlara katılın veya katılmayın bu konuda da yorum yapmanızı sizden rica ederim. Özgürlük kavramıyla ilgili tüm hassasiyetinizi göz önünde bulundurunca, ilgili yorumların burada bana veya benimle aynı görüşte olan diğer kişilerin Kişilik Haklarına zarar verdiğini en iyi sizin biliyor olmanız gerekir. Eğer gerçekten ben veya başkası bahsi geçen rahatsızlıklardan birisine sahipse bu aynı zamanda Özel Hayatın Gizliliğini de ihlal edecektir. Kısacası hakaret amaçlı atıldı ise başka, tespit amaçlı atıldı ise başka bir ihlale sebebiyet vermektedir. Tespit amaçlı atıldığını sanmıyorum, yorumları yapanlar öyle olduklarını zannetseler bile.

Bundan önceki paragrafımla ilgili meselesinin tekrardan bir kavga meselesi haline gelmemesini, en azından bir uzlaşma ortamı sağlanmışken devam etmemesini herkesten istirham ederim. Konuyla ilgili yapılacak tüm yorumlara saygı duymakla birlikte tartışmanın devam etmesi halinde herkesin kendini daha açık ve temellendirmiş bir şekilde savunmasını ve görüşlerini belirtmesini isterim.

Genişletmek için tıkla ...

iea' Alıntı:

Argus Bey sizi böyle yorumlarla görmek ister herkes kanımca :-) Black Sea sentetik bir koku haliyle, bende sadece bu başlık altında 1açıdan (sillage) bakıp yorumladım, koku güzelliği ve diğer kriterler tabii ki kişiye göre değişir. Ha ben çok beğeniyorum hafif sorunlu-kirli Sea kokularını, Megamare hariç, saygı duyuyorum ama kullanamam sanırım. Black Sea çok daha giyilebilir beğenisi nispeten yüksek sevilebilir. Acqua di Sale çok denedim sevmeyi ama tuz pazarı benim için,çok realistik, belki burnum zayıftır detaylar için, daha uysalı olan, Giardino Benessere Salaria'm var oradaki Mrytle ve azıcıkta olsa kısılmış tuz daha giyilebilir kılmış.Salari performansı da daha uysal, bana daha iyi geliyor, 12 saat aqua di sale çekemiyordum.

Genişletmek için tıkla ...

roylemonia' Alıntı:

yabancı kaynaklarda okuduğum kadarıyla en yüksek yayılım followed kerosene'e ait. kokusu pek hoş değilmiş ama yolu splitlere düşerse denemek isterim. bu arada başlıktaki tartışmalardan ben hiç rahatsız olmadım. keyifle okudum hepsini. insanlar ne güzel fikirlerini savunuyorlar ya hayret ettim. ama dikkatimi çeken şey güçlü parfüm sevenler( özgüveni düşük ve omzu geniş olmayan arkadaşlar yani :) ) hep savunmada kaldı. sabahleyin sokratesin savunması tekrar yazıldı atıldı buraya. konu sanki kapandı gibi o yüzden fazla şey yazmaya gerek yok. ama bir gün belki başka bir başlıkta( gıkı çıkmayan parfümler mesela) biz de eleştirilerimizi yapıcaz. splitlere çok güçlü parfümler bilerek mi alınmıyor onu da merak ediyorum

Genişletmek için tıkla ...