Argus
Eau de Parfum
- Katılım
- 18 Nis 2024
- Mesajlar
- 225
Iso E Super bakımından yükünü almış ve süper topraksı turunçgil parfümü Terre D'Hermes bir kaç parlak yılın ardından IFRA'nın Iso içerik regülasyonlarına takılarak baltalanmış ve eski canlılığını kaybetmişti, sonrasında çıkan Eau de Parfum ise güç olarak eski EdTyi yakalasa da kokusunun koyuluğu ve yoğun turunçgilleri ile farklı bir profil çiziyordu.
Aylarca bekleyip, nasıl bir koku olduğunu hayal etmeye çalışıp Türkiye'ye girdiği hafta bulup deneyerek daha önce deneyimlemediğim bir koku profiline sahip Terre'nin eski bir aşığı olarak çaresizce aranıyordum. Sonrasında Eau Tres Fraiche çıktı ve harika bir flanker idi. Zevkle kullandım. Sonrasında bu tip kullanacak bir şey bulamadım. Terre serisinden de bir şey almadım. Yıllar sonra seriye geri dönüp Eau Intense Vetiver ve Eau Givree'yi denedim, ikisi de enfes parfümlerdi ve Vetiver yorumunu almayı seçtim. Öncelikle Christine Nagel'i tebrik ediyorum, burnuna sağlık. Altyapısında Terre'e ait tanıdık bir şeyler var, orada evet koklanabiliyor ama kompozisyon geneli Jean-Claude Ellenavari, onun klasik bir vetiveri zarif baharatlarla ve dumanla yorumlaması gibi, has vetiver parfümü. Sel de Vetiver'de nasıl tuz ile harmanlamıştı, burada da dumanla harmanlamış deseler inanırdım. Nagel Ellena Usta'nın işlerini kullanarak ona saygı da duyarak çok güzel iki parfüme imza atmış.
Vetiver parfümümüz eau de parfum konsantrasyonunda. Açılış biber ile yapılıyor, ardından taptaze canlı bir greyfurt (bu terre kompozisyonlarına ve iso'ya greyfurt ve biber aşırı yakışıyor hep yahu) ile devam ediyor, biberli bir vetiver parfümüne dönüyor parfüm cilt ısısını yedikçe. Bir vetiver parfümünde çok beklemeyeceğiniz bir dumansılık hasıl oluyor, temaya hakim olmak yerine destekleyecek, vetiveri o "sıkıcı" nemli topraksı havasından çıkartacak kadar (vetiver sıkıcı değildir bu arada bence o ayrı!) bir duman havası. Çoğu insan internette görmese buna olibanum demez, frankincense demez, ben de demedim, okuyunca tanım oturdu. Vetiver rutubet ve limonilik, olibanum dumansılık ve tatlımsı aroma, paçuli de(epey de paçulisi güçlü bu arada orta-alt notalarda) kuvvet sağlıyor parfüme. Adı gibi "yoğun vetiver suyu" hakikaten.
Parfüm ferah açılmasına rağmen çok ferah, serinletici devam etmiyor, encre noire kadar karanlık olmasa da mistik bir havaya giriyor, hala ofis ortamına uygun ama standart vetiver parfümlerinden daha çekici ve çok yönlü bir parfüm olarak 5-7 saat kalıcılıktan sonra olibanumlu ve "beyaz ve miskli klasik kapanış" ile bir sonraki güne kadar bize veda ediyor.
Mevsimsiz bir parfüm olarak değerlendiriyorum bu harika çalışmayı. Biraz olgun tarafta ama Guerlain Vetiver veya Dior Eau Sauvage kadar olgunluk istemez. Koleksiyonunuzda klasik vetiver parfümleri olsa da şans verebilirsiniz. Sonlandırılmazsa müteaddit kere bitince yenisini alabileceğim kadar beğendim ben bunu.
Koku Özgünlüğü: 8/10
Kalite Hissiyatı: 9/10
Kalıcılık: 7/10
Fark Edilirlik: 6/10
Aylarca bekleyip, nasıl bir koku olduğunu hayal etmeye çalışıp Türkiye'ye girdiği hafta bulup deneyerek daha önce deneyimlemediğim bir koku profiline sahip Terre'nin eski bir aşığı olarak çaresizce aranıyordum. Sonrasında Eau Tres Fraiche çıktı ve harika bir flanker idi. Zevkle kullandım. Sonrasında bu tip kullanacak bir şey bulamadım. Terre serisinden de bir şey almadım. Yıllar sonra seriye geri dönüp Eau Intense Vetiver ve Eau Givree'yi denedim, ikisi de enfes parfümlerdi ve Vetiver yorumunu almayı seçtim. Öncelikle Christine Nagel'i tebrik ediyorum, burnuna sağlık. Altyapısında Terre'e ait tanıdık bir şeyler var, orada evet koklanabiliyor ama kompozisyon geneli Jean-Claude Ellenavari, onun klasik bir vetiveri zarif baharatlarla ve dumanla yorumlaması gibi, has vetiver parfümü. Sel de Vetiver'de nasıl tuz ile harmanlamıştı, burada da dumanla harmanlamış deseler inanırdım. Nagel Ellena Usta'nın işlerini kullanarak ona saygı da duyarak çok güzel iki parfüme imza atmış.
Vetiver parfümümüz eau de parfum konsantrasyonunda. Açılış biber ile yapılıyor, ardından taptaze canlı bir greyfurt (bu terre kompozisyonlarına ve iso'ya greyfurt ve biber aşırı yakışıyor hep yahu) ile devam ediyor, biberli bir vetiver parfümüne dönüyor parfüm cilt ısısını yedikçe. Bir vetiver parfümünde çok beklemeyeceğiniz bir dumansılık hasıl oluyor, temaya hakim olmak yerine destekleyecek, vetiveri o "sıkıcı" nemli topraksı havasından çıkartacak kadar (vetiver sıkıcı değildir bu arada bence o ayrı!) bir duman havası. Çoğu insan internette görmese buna olibanum demez, frankincense demez, ben de demedim, okuyunca tanım oturdu. Vetiver rutubet ve limonilik, olibanum dumansılık ve tatlımsı aroma, paçuli de(epey de paçulisi güçlü bu arada orta-alt notalarda) kuvvet sağlıyor parfüme. Adı gibi "yoğun vetiver suyu" hakikaten.
Parfüm ferah açılmasına rağmen çok ferah, serinletici devam etmiyor, encre noire kadar karanlık olmasa da mistik bir havaya giriyor, hala ofis ortamına uygun ama standart vetiver parfümlerinden daha çekici ve çok yönlü bir parfüm olarak 5-7 saat kalıcılıktan sonra olibanumlu ve "beyaz ve miskli klasik kapanış" ile bir sonraki güne kadar bize veda ediyor.
Mevsimsiz bir parfüm olarak değerlendiriyorum bu harika çalışmayı. Biraz olgun tarafta ama Guerlain Vetiver veya Dior Eau Sauvage kadar olgunluk istemez. Koleksiyonunuzda klasik vetiver parfümleri olsa da şans verebilirsiniz. Sonlandırılmazsa müteaddit kere bitince yenisini alabileceğim kadar beğendim ben bunu.
Koku Özgünlüğü: 8/10
Kalite Hissiyatı: 9/10
Kalıcılık: 7/10
Fark Edilirlik: 6/10
Son düzenleme:
