- Katılım
- 7 Mar 2015
- Mesajlar
- 818
Bazı parfümler vardır detaylı anlatım gerektirir, kültürü veya tarzı olan kokulardır. Ne bileyim bir parfüm grubunun kült kokusu ya da detaylı işlenmiş ve tarif etmek için çok çalışılması gereken bir kokudur. Bazı kokular da vardır ki bir çırpıda söylersin söylemen gerekeni. Çok laf kafa karıştırır, amacından uzaklaşırsın.
Elimdeki koku da çok laf istemeyen kokulardan biri. Geçtiğimiz seneden itibaren ülkemiz pazarında yer bulmuş ve forumumuzda da adı sık geçmeye başlayan bir koku olduğu için iki kelam edeyim dedim.
Koku piramit olarak tasarlanmış ve geçişlerin gayet rahat hissedildiği düz bir koku. Çok birleşeni yok ama bu minimal hava maalesef bir Creed havası yaratmıyor. Bana tasarım olarak İneke, Byredo tarzı kokuları hatırlatıyor. Xerjoff’ un kardeşi bir marka olduğu için beklenti yüksek oluyor ama firma hakkında yorum yapabilmek için diğer kokularını da tatmak gerekli diyelim. Kokuya geri dönecek olursak meyveli bir misk kokusu. Açılışta güzel bir narenciye cümbüşü var. Bu tarz narenciye patlamalarını seven herkesi ilk sıktığında kesinlikle büyüleyecektir. Ekşi, acı, aromatik hatta herbal (taze ) hissiyatları alabilirsiniz. Limon o kadar hoş bir asidik havayla geliyor ki neredeyse kabuğu kullanılmış diyeceğim. Açılışa çok hafiften alttan meyveler de birleşiyor. İlk 5-10 dakika meyve karnavalı mükemmel... Sarıyor, gülümsetiyor, rahatlatıyor. Ta ki narenciyeler çekilene kadar. Maalesef on dakikalar hep çabuk geçer. İşte koku benim için burada bitiyor ama eminim birçoğu için ara vermeden devam edecektir. Peki sonra ne oluyor?
Orta kısım karışık meyve aromalı tatlı misk. Misk dip notalarda açıklanmış ama ortaya çıkması için saatler geçmesi gerekmiyor. Narenciye çekildikten sonra meyvelerle birlikte rahatlıkla burnunuza geliyor. Abdullah kardeşimin yolladığı beyaz misk örneğine çok benziyor buradaki misk kullanımı. Orta kısmındaki meyvelerin baskın olanı ( detaylı açıklama yok ) bana göre erik ya da aroması yüksek bir armut. Kokunun orta kısmı gittikçe akide şekeri havasına bürünüyor. Bunda çiğ bir vanilyanın ve kehribarın çok önemli bir payı var. Bu tatlı reçineyi hayvansal amberle karıştırmamakta fayda var. Bu anlattığım kokuyu, (meyveli bir keki sabunlu ellerinizde tuttuğunuzu var saymalısınız) tende bir gün kıyafette yıkayana kadar üstünüzde taşıyacaksınız, bilmelisiniz. İşte burada işin içine beğeni giriyor. Ben bu kokuyla açılış hariç uzun süre yaşamak istemem. Bu kadar tatlıya tahammülüm yok. Meyveli koku ararsam Millesimme İmperial tarzı su temalı tuzlu bir koku tercih ederim. Ancak bu kokunun da beğeneni oldukça çıkacaktır. İşin garip tarafı bu notalarla bu kokuyu nasıl bu kadar kalıcı ve fark edilir yapmışlar. Koku bas bas bağırıyor saatlerce. Hayret etmemek elde değil...
Sonuç: Erba Pura bana uygun bir koku değil ama deneyin... Belki de sizin yazlık kokunuz bu olabilir. Çevrenizden de iyi sinyaller alacaksınız, buna emin olun. Koku tanıtılırken erkek ve kadın kullanımı için yazılmış ama %70 oranında bayan kullanımına yatkın diyebilirim. Doğru dozajlama ile baharda ve yazın kullanılabilir ancak çok sıcak havalarda çevrenizi boğabilirsiniz. Akşam açık hava oturmalarına gidecek bir koku bence. Özel ortamları dolduracak karakteri yok gibi. Kalıcılığa ve fark edilirliğe tekrar değinmeden geçemeyeceğim. “Yazın ben yanımda şişe taşımam, aman efendim tazelemekle de uğraşmam. Sabah sıkacağım gece yatacağım.” diyorsanız ve kokuyu da beğenirseniz gözünüzü kapatın ve alın derim.
Herkese teşekkürler, iyi forumlar…