- Katılım
- 12 Eyl 2015
- Mesajlar
- 660
Bir Xerjoff parfümünü bulmak bir aramis,issey miyake, azzaro, veya davidoff parfümünü bulmaktan nasıl daha kolay olabilir? Basit bir designer parfümünü arayıp bulamazken, ultra lüks markalara kolayca ulaşabiliyoruz, burada bir gariplik sezen var mı?
Niş parfümler; butik olarak üretilen, belli konseptlere sahip, zamanının tasarımcı parfümlerinden farklılaşan, bulunması daha zor ve pahalı ürünlerdi.
Şu anda birçoğu birbirinin benzeri olan, gıda aromaları veya oda spreyi gibi kokan ve zamk gibi kalıcı parfümlere niş parfümler diyoruz. Üstelik sadece harvey veya beymen gibi yerlerde değil, iş hanlarında parfüm satan ufak mağazalarda ve instagramda bile nişşe bulunabiliyor.
Bu nişşelerin ortak noktaları; kalıcı olmaları, pahalı olmaları(50ml 300euro bile normaldir), markanın sürekli yeni parfüm çıkarmasıdır. İşin en acı ve üzücü kısmı ise, beğeniye uygun kokular değildirler. Hatta bir çoğunu parfüm olarak tanımlamak doğru olmaz, değişik ve yoğun bir şey kokusu demek daha anlamlı olur.
İlk markasını çıkaran deneysel bir marka açık parfümden hallice ama kalıcı parfümlerini 200-300euro bandında etiketleyebiliyor ve niş bir marka oluyor. Guerlain, dior, chanel yıllarca ünlü burunlarla çalışarak parfüm yapıyor ve designer oluyorlar çok komik değil mi?
Yani kısacası niş ana akım olmuştur ve amacını kaybetmiştir. Bu durum güzel designer parfümlere ulaşmayı da biz parfümseverler için zorlaştırıyor. Bu nedenle a101, perfumepoint gibi 3-5 satıcının sayılı getirdiği parfümlerle yetinmek durumunda kaldık.
Yeni hobiye başlayan arkadaşlarımız şişelerin ve kutuların renkli dünyalarına kapılıp yüksek bedeller ödeyerek parfüm deneyimlediğini sanıyor. Ambalajın ahengine kapılıyorsun ve gerçek parfümleri deneyimlemekten uzaklaşıyorsun. O kadar para verince de kendini beğenmek zorunda hissediyorsun, çevren beğenmeyince de ne anlar onlar gibi bir düşünceye kapılıyorsun. Gerçekten parfüm mü seviyorsun yoksa şişenin raftaki görüntüsünü mü?
Mesela bazen soruyorum: şunları kokladın mı diye: drakkar noir, issey miyake ph, azzaro ph, davidoff zino, cool water, armani gio, chanel egoiste, pour monsieur, dior dune, higher energy, prada amber, herhangi bir aramis, bvlgari aqva, ck one, paco rabanne ph, dior homme, guerlain habit rouge, heritage, versace man, ph, l’homme, ysl la unit l’homme, kouros, body kouros vs. hiç birini denememiş ama 20-30 şişe sözde niş parfümü var. Yukarıdaki liste örnektir bunların çoğunu denemediysen hobiden ne kadar uzaksın turnusol olarak kullanabilirsin.
Yarın en sevdiğin mağazaya git ve aramis, azzaro ph denemek istediğini söyle. Böylece a101 ve gratisteki kısıtlı parfümlerle yetinmek zorunda kalmaktan bizi de kurtar.
Kült designer parfümler > nişşeler bu gerçeği gör.
Eyy parfümsever hobici dostum, uyan kandırılıyorsun kandırılma.
Niş parfümler; butik olarak üretilen, belli konseptlere sahip, zamanının tasarımcı parfümlerinden farklılaşan, bulunması daha zor ve pahalı ürünlerdi.
Şu anda birçoğu birbirinin benzeri olan, gıda aromaları veya oda spreyi gibi kokan ve zamk gibi kalıcı parfümlere niş parfümler diyoruz. Üstelik sadece harvey veya beymen gibi yerlerde değil, iş hanlarında parfüm satan ufak mağazalarda ve instagramda bile nişşe bulunabiliyor.
Bu nişşelerin ortak noktaları; kalıcı olmaları, pahalı olmaları(50ml 300euro bile normaldir), markanın sürekli yeni parfüm çıkarmasıdır. İşin en acı ve üzücü kısmı ise, beğeniye uygun kokular değildirler. Hatta bir çoğunu parfüm olarak tanımlamak doğru olmaz, değişik ve yoğun bir şey kokusu demek daha anlamlı olur.
İlk markasını çıkaran deneysel bir marka açık parfümden hallice ama kalıcı parfümlerini 200-300euro bandında etiketleyebiliyor ve niş bir marka oluyor. Guerlain, dior, chanel yıllarca ünlü burunlarla çalışarak parfüm yapıyor ve designer oluyorlar çok komik değil mi?
Yani kısacası niş ana akım olmuştur ve amacını kaybetmiştir. Bu durum güzel designer parfümlere ulaşmayı da biz parfümseverler için zorlaştırıyor. Bu nedenle a101, perfumepoint gibi 3-5 satıcının sayılı getirdiği parfümlerle yetinmek durumunda kaldık.
Yeni hobiye başlayan arkadaşlarımız şişelerin ve kutuların renkli dünyalarına kapılıp yüksek bedeller ödeyerek parfüm deneyimlediğini sanıyor. Ambalajın ahengine kapılıyorsun ve gerçek parfümleri deneyimlemekten uzaklaşıyorsun. O kadar para verince de kendini beğenmek zorunda hissediyorsun, çevren beğenmeyince de ne anlar onlar gibi bir düşünceye kapılıyorsun. Gerçekten parfüm mü seviyorsun yoksa şişenin raftaki görüntüsünü mü?
Mesela bazen soruyorum: şunları kokladın mı diye: drakkar noir, issey miyake ph, azzaro ph, davidoff zino, cool water, armani gio, chanel egoiste, pour monsieur, dior dune, higher energy, prada amber, herhangi bir aramis, bvlgari aqva, ck one, paco rabanne ph, dior homme, guerlain habit rouge, heritage, versace man, ph, l’homme, ysl la unit l’homme, kouros, body kouros vs. hiç birini denememiş ama 20-30 şişe sözde niş parfümü var. Yukarıdaki liste örnektir bunların çoğunu denemediysen hobiden ne kadar uzaksın turnusol olarak kullanabilirsin.
Yarın en sevdiğin mağazaya git ve aramis, azzaro ph denemek istediğini söyle. Böylece a101 ve gratisteki kısıtlı parfümlerle yetinmek zorunda kalmaktan bizi de kurtar.
Kült designer parfümler > nişşeler bu gerçeği gör.
Eyy parfümsever hobici dostum, uyan kandırılıyorsun kandırılma.
Son düzenleme:
