İnceleme Frederic Malle - The Moon

xPixa

Perfume Lover
Moderatör
Katılım
26 Ara 2017
Mesajlar
2,324
designers-logos-12-1400x197.png



2014 yılında markanın kozmetik devi Estee Lauder'e satılmasından sonra kendimce bu durumu özellikle niş parfümeri dünyasında bir kale kaybedildi şeklinde yorumlamıştım. 2000 yılında Fransız iş adamı ve editör Frederic Malle tarafından doğal malzemelerle birlikte parfümörlere yaratıcı özgürlük ve önemli ölçüde mali kaynak sunma düşüncesiyle hayata geçirilen bu parfüm evi, 2014 yılına kadar kuruluş vizyonuyla kendisini fazlasıyla ispat etmiş, niş kelimesinin hakkını tamamiyle veren oldukça başarılı bir parfüm evi olmuştu. Sonrasında ise dünyanın kozmetik devlerinden birine satılmasıyla beraber acaba Frederic Malle "artık yapacağım kadarını yaptım, kendimi ve markamı tüm dünyaya ispat ettim, bundan sonra emeklilik hayatımı sürdüreceğim" şeklinde düşünerek mi markayı satmıştı diye sormuştum kendime.

Markanın satıldıktan hemen sonra Desert Gems adı altında yeni bir seri ve parfüm oluşturulmuştu. Bu parfümde ilk olarak parfümün yaratıcısı, notaları ya da kokusundan önce fiyatı dikkatimi çekmişti. 100 ml için 1600 dolar isteniyordu. Evet 1600 dolar. Şaka gibi değil mi? Bu hamle sonrasında da heralde marka artık Estee Lauder çatısı altında Arap dünyasının parasına oynuyor diye düşünmüştüm. İşler mali açıdan Desert Gems serisinin genelinde bu şekilde olsa da aslında niş parfümcülüğünün hakkı parfümün kompozisyonunda sonuna kadar veriliyordu. Serinin ilk parfümü olan The Night isimli bu parfümden sonra Promise, Dawn ve en son olarak da The Moon raflardaki yerini aldı. Bugün de kendimce yazıya dökeceğim parfüm de serinin en son üyesi olan The Moon.​

image_provider.jpg


Öncelikle The Moon isminden bahsetmek istiyorum. Orta doğuda Moon yani Ay, yaşamın ritmini yönetmede başrol oynayan, her şeyin başlangıcını ve sonunu selamlayan bir yapı olarak betimleniyor. Yine Arapça'da ayın doğması romantizme yapılan bir gönderme. İnsanın sevdiğe kişiye "Ay yüzlüm" ya da direk "Ayım (my moon)" olarak seslenmesi güzellik ve ebedi bağlılıktan bahsedilen bir terim olarak karşımıza çıkıyor. Araplara göre Ay kelimesi göksel bir aşk hikayesini anlatıyor.

Parfümü yapan burun ise Julien Rasquinet. Endüstride bulunan artık dinazorlaşmış büyük isimlere göre oldukça genç ve ismini son yıllarda yeni yeni duyuran bir kişi. Çoğumuz onu Russian Tea, Fidelis gibi çalışmalardan biliyoruz. Çoğumuzun bilmediği ise yaklaşık 15 sene kadar önce birçok kallavi işe imzasını atmış olan ve artık "üstad" olarak nitelendirilecek bir parfümör olan Pierre Bourdon'un yanında staj yapmış olması. Kendisinin 2019 yılında Vogue dergisine verdiği röportajda da Frederic Malle ile tanışması bu staj sırasında Pierre Bourdon'un French Lover isimli parfümü yapma esnasında olduğu belirtiliyor. Kendisine göre o zamanlar Frederic Malle ile çalışmak bir hayal gibi gelmekteyken bu durum 2016 yılında Frederic'in irtibat kurması ve kendisiyle bir kahvaltı yapmak istemesiyle gerçeğe dönüşmüş. Kahvaltıdan birkaç ay sonra da bu durum Pierre Bourdon'un Julien'ı çok fazla met etmesi ve onu kendisinin varisi olarak takdim etmesiyle resmiyet kazanmış.

Julien'e göre Frederic Malle markasıyla çalışırken diğer markaların projelerinde olduğu gibi sektör içindeki markalarla bir rekabet etmiyormuşsunuz. Frederic Malle için parfüm üretmek onunla sohbet etmek gibiymiş. Frederic her zaman tek muhatap olunan kişiymiş ve bu sohbet sırasındaki samimiyet ve güvenden ötürü parfümler gelişerek ruhu olan kokular ortaya çıkarmış. Markanın çoğu parfümünde bence geçerli olan bu durum acaba The Moon için nasıl olmuş ?

frederic-malle-the-moon-eau-de-parfum-100ml.jpg


Parfümü dekant şişesinden bileğime iki fıs sıkmakla maceraya başladım. Parfümü sıkar sıkmaz ilk 1-2 dakika oldukça baskın ve bariz bir şekilde ahududu ile safran kokusunu hissettim. Sonrasında ise bu kompozisyona çok bariz şekilde deri ve oud eklendi. Açıkça söylemem gerekir ki parfümün ilk 15 dakikası tam bir kaos yaşanan meydan muharebesi gibiydi. Dört cepheden saldırı altında olan bir burnum oldu diyebilirim. Kırmızı meyveler, safran, deri ve oud. Bu ne böyle dedim kendi kendime. Kırmızı meyvelerin tiksinti veren organize sanayi bölgesinde yer alan deri atölyelerini anımsatan şekilde işlenen deri notasıyla olan birleşimini koklamam bir şok etkisi yarattı bünyemde. Buna bir de çok ama çok kaliteli fakat bir o kadar da kirlilik barındıran oud notası eklenince aman yarabbi dedim.

İlk 15 dakikadan sonra ise parfüm tenimde oturmaya başladı. Safran notası ortadan çekilirken kırmızı meyveler açılıştaki baskınlığını deri ve oud ile bütünleşerek hafifletmiş oldu. Bu noktadan sonra parfümün kompozisyonu gerçekten bir Arap atı misali sonradan açıldı. Kırmızı meyvelerin ortaya çıkardığı şehvetli tatlılık, deri notasının frankincense (olibanum) ile oluşturduğu tütsülü maskülenlik ve oud notasının bütün parfüme kattığı balzamik, sıcak ve hafif hayvansal-kirli egzotiklik niş parfümcülüğün senfoni orkestrası gibiydi. Açılışta insanı dumura uğratan o kaos yerini tamamen romantizme bırakmıştı. Bir kompozisyon böylesine sert notalarla çekici hale nasıl getirilirdi gerçekten ders verir nitelikteydi.

Parfümün kokusunu orta kısımlarda bileğimden burnuma doğru alırken aynı serinin bir başka parfüm olan Promise'i anımsadım. Bundaki en büyük etken iki parfümün de kompozisyonununda meyve barındırması. Promise'de yer alan yeşil elma daha ekşi iken The Moon'da yer alan kırmızı meyveler daha tatlı. Genel olarak Promise daha ekşi ve kuru bir havaya sahipken The Moon daha tatlı ve sıcak bir yapıya sahip. Böyle hissetmemdeki sebeplerden biri de Promise'de yer alan gül notalarının paçuli ile çok baskın bir şekilde hissedilmesi. The Moon içerisinde de bu iki nota olmasına rağmen kompozisyonda yardımcı oyuncu rolündeler ve öyle ayırt edilebilecek şekilde kokularını hiçbir şekilde alamıyorsunuz.

Parfümün dry down olarak bahsedebileceğim son kısmında ise hala deri ve dumansı bir kirlilik mevcutken kırmızı meyvelerin oluşturduğu tatlılık nispeten geri plana çekilse de oud notası ile birlikte bütün kompozisyonu sıcak ve balzamik bir şekilde dengede tutmakta. Hatta parfüm bu kısımda baz notalarında yer alan amber ve paçulinin etkisiyle de oldukça sıcak ve odunsu bir hale evrildi.

f969af49-63b1-4b64-9548-5c4da0c9ea99_d-stories-beauty-12-niche-fragrances-you-need-to-know-fre...jpg


Performans açısından değerlendirecek olursam inanılmaz ötesi demek istiyorum. Dekant şişesinden iki ufak fıs sıkmama rağmen ilk 5-6 saat parfüm burnumdan eksik olmadı. Dün saat 16:30'da sıktığım bileğim ise üzerinden tam 20 saat geçmesine ve kaç defa ellerimi yıkamış olduğumu hatırlamama rağmen an itibariyle hala kokuyor. Frederic Malle şişelerinin püskürtme mekanizmalarının da ne kadar kaliteli ve bonkör olduğunu göz önünde bulundurursak şişeli kullanımda gerçekten ihtiyacınız olan miktar boynunuzun sağına ve soluna iki yarım fıs. Daha fazlası ciddi anlamda gerek kullanıcıda gerek çevredeki kişilerde bıkma duygusuyla sonuçlanabilir.

Sonuç itibariyle The Moon oldukça sevdiğim, performansına diyecek laf bulamadığım, niş kelimesinin hakkını sonuna kadar veren bir çalışma olmuş. The Moon için Arap coğrafyasına özgü olan klasik notaların Avrupalı bir biçimde kırmızı meyvelerle işlenerek ders verir nitelikte ortaya çıkan egzotik, lüks ve sarhoş edici bir parfüm desem hiç de yanlış bir argüman kullanmış olmam. Parfümün tek negatif yanı doğal olarak 750 dolar olan fiyat etiketi. Eğer markadaki diğer standart serideki parfümlerin fiyatında olsaydı muhtemelen çoğu kişi koleksiyonuna şimdiden katmıştı fakat bu fiyat etiketi için cidden gözünüzün dönmüş olması gerekiyor diye düşünüyorum. Ha gerçi şöyle de bir durum var; 100 ml alsanız şişe gerçekten ömürlük olur. Ama yine de bir parfüme o kadar para verilir mi takdiri sizlere bırakıyorum.
 

xPixa

Perfume Lover
Moderatör
Katılım
26 Ara 2017
Mesajlar
2,324
Çok keyifli ve bilgilendirici bir yazı olmuş elinize sağlık Çınar Bey
şahane yazı ellerinize sağlık Çınar hocam
Eline saglik cinar hocam keyifle okudum. Ilk fırsatta deneyimlemek isterim.

Sağolun dostlar teşekkür ediyorum herkese 🙂


Elinize sağlık hocam mükemmel bir yazı. ben kendimce Moon'da aradığım her şeyi buldum tabi ki fiyat dışında. keşke bira daha ulaşılabilir bir fiyat ile karşımıza çıksaydı.
Sağolun hocam teşekkür ediyorum. Ben de açıkçası aradığım her şeyi buldum bu parfümde ama dediğiniz gibi fiyatı çok fazla. Belli ki marka Arap pazarına gözünü dikmiş durumda. Oldukça yüksek fiyatına rağmen satış rakamlarının da iyi olduğunu düşünüyorum 🙂
 

HT

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
30 Haz 2017
Mesajlar
1,307
Kalemine sağlık hocam. Fidelis çalışmasına hayran kalmıştım ve ismi hafızamda yer edindi. FM markası ile birlikte zirvenin başlangıcı olsa gerek. Kendisini Francis Kurkdjian stiline yakın buluyorum.
 

xPixa

Perfume Lover
Moderatör
Katılım
26 Ara 2017
Mesajlar
2,324
Kalemine sağlık hocam. Fidelis çalışmasına hayran kalmıştım ve ismi hafızamda yer edindi. FM markası ile birlikte zirvenin başlangıcı olsa gerek. Kendisini Francis Kurkdjian stiline yakın buluyorum.

Sağol Halit hocam teşekkür ediyorum. Bu parfümle beraber ben de Julien'ın zirveye ulaştığını düşünüyorum fakat bu noktadan sonra yaratıcılığını konuşturup bu noktayı daha da ileriye taşımalı. Aksi taktirde sürekli aynı kompozisyona bağlı kalırsa kendi tarzının esiri olur düşüncesindeyim 🙂
 

Babaerenler

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
6 Şub 2017
Mesajlar
649
Okurken keyif aldığım leziz ve bilgilendirici bir yazı kaleminize sağlık, teşekkürler.
 

yasin koc

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
9 Şub 2018
Mesajlar
736
muhteşem bi inceleme teşekkür teşekkürler gerçekten su an öyle bi oldum ki keşke splitte olsaydı dedim
 

Gonca

Extrait de Parfum
Satış Onaylı
Katılım
10 Nis 2017
Mesajlar
488
Çok teşekkürler harika bir anlatım olmuş. Emeğinize sağlık. Hemen koklamak istedim parfümü.
 

fragranceholic

Extrait de Parfum
Satış Onaylı
Yasaklandı
Katılım
10 Eyl 2019
Mesajlar
418
Okudukça okuyası geliyor insanın. Elinize sağlık güzel ve detaylı anlatım için.
 

Kashmir

Eau de Toilette
Katılım
16 May 2017
Mesajlar
88
The Moon'u forumdaki splitten edinme imkanı bulanlardanım ben de.

Gerçekten müthiş, her notası ayrı kaliteli. Kokladıktan sonra tekrardan buraya bakınayım dedim, elinize sağlık :)
 
Üst