- Katılım
- 25 Şub 2015
- Mesajlar
- 1,657
Varolmak için hergün daha fazla yok olarak bir hiç uğruna kendimize okuduğumuz meydanların garip bir esiriyiz aslında…Hepimiz unutuyoruz "hay"dan gelip "hu"ya doğru usul usul giden zavallı faniler olduğumuzu....Belki dönüp arkamıza baktığımızda ya da ileriyi görmeye çalışıp önümüze ışık tuttuğumuzda bu iki uç arasındaki debelenmemize ne kadar mahkum olduğumuzu unutarak yaşıyoruz.Geldiğimiz yol ve gideceğimiz yol arasındaki mesafeyi hep sayılarla ölçülerle yani kendi yarattığımız değişkenlerle ölçmeye devam ediyoruz.oysa farkında bile değiliz bu mesafenin aslında bir "hiç" olduğunu...Hay'dan gelip hu'ya giderken hep'ten gelip "hiç"e doğru yürüdüğümüzü...
Ne demek ki bu hiç?Basit bir gündelik kelime mi yoksa anlamı kendinden uzun bir yolculuk mu? Farkında bile değiliz belki de bir yokluğu anlattığını zannederiz hiçin.Ancak çokluğu ifade ettiğini,yok oldukça çoğalan değerlerin yolunu aydınlatan çözümsüz bir metafor olduğunu bilmek ağır gelir herkese.Hiç demek yaşadığımız hayat denilen tüm devinimlerin birer çelişki olduğunu,metaların peşinden yarattığımız hırsların arzuların bu uğurda yıkıp geçtiğimiz nice değerin yarattığı boşluğu dolduran bir anlam bütünü demek….Tasavvufta tanrıya ulaşmanın adıdır hiç.her dinde her öğretide bilerek ya da bilmeyerek kendine yer edinmiş ruhumuzun isyan çığlığı olmuş bir kavramdır.ama onu en güzel açıklayan ne kelimeler ne de işaretlerdir.Neyzen tevfik'in neyinden dökülen nağmeler,Nietsche'nin akıl hastanesinde uyuşuk bir halde kurduğu düşler,Diojen'in ruhunun hayata isyan ettiği boşvermişliklerdir hiç'i hiç yapan....Lafı çok uzatmadan Etat Libre D'Orange'ın "nothing is everything" mottosuyla herzamanki dadaist bakış açısının sentezlendiği 2006 çıkışlı Rien'e bakalım ve hiç'liğin koku paletinden nasıl yansıdığını hep beraber görelim.
Etat libre d'orange bilindiği gibi dadaist sanat akımının etkisiyle oldukça uçuk,farklı,tribünlere oynamayan ve niş parfüm tanımının sonuna kadar hakkını veren tasarımları sunan ender markalardan biri.Rien ise en kompleks çalışmalarından.2006 yılında eldo nun çoğu çalışmasında yer alan parfümör Antoine Lie nin elinde çıkma bir parfüm.genel hatlarıyla baktığımızda zor bir çalışma olduğunu söylememiz yanlış olmaz.özellikle niş parfümler dünyasına yeni adım atmış bir kullanıcıyı çok yorması muhtemel bir içeriğe sahip olup başı sonu biribirinden çok farklı ve mesajlarla dolu bir parfüm.Parfümün açılışı narkotik,içkimsi,parlak aldehitlere tozlu bergamot ve kirli bir rayiha katan kimyonun saldırısıyla başlıyor.açılıştaki farklı aldehitler gerçekten çok zorlayıcı ve sıradışı.Öyle no:5,bogue maai edasında değil daha narkotik kafası dumanlı bir aldehit kullanımı söz konusu.Başlangıç çok yoğun ve saldırgan kendinizi kaotik bir ortamın içinde buluyorsnuz.Başlangıcı için iyi veya kötü diyemem sanırım en doğru tabir "zor"…orta notalardan itibaren koku kimlik değiştirmeye başlıyor ve iris’in kattığı pudramsı çiçeksiliğe gül desteği ile dumansı bir yapı açığa çıkıyor.Son derece canlı kremsi ve yumuşak kap notaları gerçekten harika.ancak fazlasıyla feminen.Kalp notaları benden iyi puan almakla birlikte feminenliğe kayan çiçeksiliği apaçık ortada.Parfümün alt notaları ise animalik,tozlu ve eski bir deri ile meşe yosunu ve odunsu notaların bir kombosu niteliğinde ve açık ara parfümün en güzel kısmı diyebilirim....
Rien uniseks başlayıp kadınsı öğelerle devam eden en sonunda tam bir erkek parfümü karakteri sergileyen tematik,kullanımı zor ve mesajlarla yüklü bir çalışma.Özellikle niş parfümlerin dünyasına yeni adım atan kullanıcıları fazlasıyla zorlayacak ve şaşırtacak bir akor düzenine sahip.Harman yapısı çok dengesiz.Değişen her hava koşulunda,açık/kapalı mekan geçişlerinde farklı bir notanın öne çıktığını söyleyebilirim.Bu açıdan sürprizlerle dolu bir parfüm.Soğuk kış günleri dışında kullanmanın infial yaratacağını ve dozajlamaya dikkat edilmedikçe yanınızda yakınınızda kimsenin durmaya tahammül edemeyeceği kadar bold ve saldırgan bir parfüm.Deneme sürecim boyunca günlük kullanımdan bu kadar uzak bir parfüm daha kullanmadığımı düşünüp durdum.Özellikle açılışta yaşattığı şok ile zaten farklı bir parfümle karşı karşya olduğumuzu ilk saniyerde bize gösteriyor...Neyzenin neyinden süzülen nağmeler gibi kafası dumanlı,nietsche'nin yıkıcılığı gibi tezatlarla yüklü ve diojen'in boşvermişliğiyle aynı çizgideki bencilliğiyle ile hiçliği herşeyle açıklayan ve bu kadar tezat nota bir araya gelse anca bu olur dedirten Rien i herkesin her an kullanamayacağı aşikar.Ancak niş parfümlerde saykedeliklik nedir denirse Rien'de benim için odur.Sadece kolleksiyonerlere ve gotik bir hayat tarzını seçen kullanıcalara ya da parfümü kullandıktan 1 saat sonra insan içine karışmayı göze alan kullanıcılara önerebilirim...Kısaca beğendim deseniz bile sadece kendinize kullanabileceğiniz bir parfüm.Ayrıca rien'in performansı ve saldırganlığı ELDO yu kesmemiş ve 2014 te rien intense incense versiyonu da piyasaya sürülmüş ve çift nükleer başlıklı bir füzeye dönüştürülmüş versiyonuda ELDO raflarında satışa sunulmuş.intense versiyonu daha dumansı ve reçinemsi özellikler taşımakla birlikte sadece sample denemesi yapmama rağmen 2 gün boyunca tenimde hissettim.Son sözüm Rien'i denemekten çekinmeyin ama kullanmadan önce bir kez daha düşünün ve bu farklı çalışmanın keyfini çıkartın.