- Katılım
- 25 Şub 2015
- Mesajlar
- 1,660
Niş kavramı pazarlamaya özgü belirli bir tüketici grubuna yönelik faaliyet gösteren,büyük kitlelerden ziyade üst gelir grubuna yönelik yapılan pazarlama faaliyetlerinin tümü olarak özetlenebilir.Parfümler dünyasındaki niş kavramını da bu tanıma paralel olarak ele alırsak;mümkün olduğunca çok satmak değil, sınırlı ve belirli bir kitleye ulaşmaktır. bu parfümlerin içerikleri daha değerli ve pahalıdır, dolayısıyla fiyatları yüksektir ve her yerde bulunmazlar. rafine, incelikle işlenmiş, parfümde duymaya alışık olmadığımız notalar, kullanılan hammaddelerin kalitesi ve çeşitliliği niş parfümlerin temel özelliğidir.başka bir deyişle parfüm ekonomisinin en üst sırasında niş markaları,daha sonra designer,celebrity,discount vs pazarlama stratejisiyle piyasada faaliyet gösteren marka ve modelleri görmekteyiz.peki niş markaları bizim için önemli kılan unsurlardan en önemlisi kalite hissiyatı ve bu hissiyat çerçevesinde duyduğumuz kişisel hazzın yanı sıra,insanlar üzerinde duyular yoluyla bilinçaltı mesajları vermektir.giyindiğimiz parfümün bulunduğumuz ortama uyumu,kıyafet uyumu vs unsurların birleşimi aslında kişilik olarak yansımamızın başka zihinlerden canlanmasından başka bişey değildir.
niş markaların odaklandığı temel felsefe farklılık,kalite ve yaratıcılıktır.bu bağlamda piyasadaki pek çok niş markayı izlediğimizde sıralamanın tepe noktasına yakın markaların çoğunun adım adım takip edilen,arkalarından gelen markalara öncülük eden markalar olduğunu söylemek çok ta yanlış sayılmaz.günümüzde hızla büyüyen niş parfüm sektöründe hızlıca ortaya çıkan yeni markaların yanı sıra pek çok designer markanın da niş pazarladığı ürünler sektörü daha fazla çeşitlendirmeye başladı.ancak bir marka var ki belki de sektörün trend setter'ı diyebileceğimiz nitelikte ve satış rakamları da paralel nicelikte yürüyen,en fazla sahtesi üretilen,her markanın ürün gamında benzerini yapabilmek için can attığı bir marka creed...kökleri 1760 yılına kadar dayanan ve 7 kuşaktır aile bireyleri tarafından yönetilen creed yıllarca ingiltere kraliyet ailesi başta olmak üzere pek çok aristokrat gruba parfüm üreten bir marka.günümüzde ise hemen hemen her ünlü simanın gardolabında en az 1 şişe creed parfümü bulmak nerdeyse adet haline gelmiş durumda.ürün gamına genel olarak baktığımızda doğal içeriklerle ve creed'in kendine özgü esans çıkarma işlemleriyle şişelenmiş marka bugün paris'te üretimlerine devam ediyor.genel anlamda sade,doğal,rafine ve nitelikli ürünleriyle tanınan markanın tütün temasıyla öne çıkan lüks ingiliz klüplerindeki erkeklere özel üretilen kokusu tabarome modelini siz değerli forum kullanıcıları için kaleme aldım.
tabarome tabac ve arome kelimelerinin birleşiminden oluşturulmuş ve tahmin ettiğiniz üzere "tütün aroması" çağrışımı yaratmak üzere etiketlenmiş bir model.2000 yılında 6. jenerasyon creed ailesi üyesi ve hala creed'in baş parfümörü olan olivier creed tarafından tasarlanan modelin ilk olarak 1875 yılında üretilen büyük dedesi vintage tabarome'dan oldukça farklı olduğu söylenmekte.ne yazıkki vintage tabarome a şu an dünya üzerinde çok az insan sahip olduğundan bu konuda herhangi bir fikir beyan edememekteyim.bunun dışında resmi olarak bir kaynağa rastlamasam da pek çok yerde parfümün winston churchill e ithafen üretildiği ve bu itibarla tütün ve konyak aromalarının hakim olduğu yazılmakta.parfümümüzün açıklnan notaları;
üst notalar:bergamot,tangerine
orta notalar:zencefil
alt notalar:paçuli,deri,sandal,tütün ve ambergris
son derece sade ve basit bir harman yapısı olduğunu söylemek mümkün.parfümümüze geçersek açılışta canlı buruk ve hafif tatlı turunçgiller bizi karşılıyor.bergamot ve tangerini birebir algılamak net bir şekilde mümkün ve son derece güzel bir açılış.merak edenler için tangerine bir çeşit mandalina olduğunu belirtelim.özellikle kış aylarında king denilen bir mandalina türü olan tangerine hafif tatlı ve canlı bir aromaya sahiptir.genel de fas yöresinde sık bulunan bir turunçgildir.bir süre sonra rafine ve son derece doğal bir zencefil ile karşılaşıyoruz.turunçgilleri arkasına alarak yumuşak ve kekremsi bir rayiha bırakan zencefil e bir süre sonra zengin bir akor eşlik etmeye başlıyor.tütün ve deri eksenli devam eden alt notalarda çok az hayvansal hissiyat eşlik ediyor ve bir süre sonra creed'in imza notası olan ambergris çarpıcı bir şekilde ortaya çıkarken destekleyici konumdaki tozlu paçuli ile kremsi sandal ağacının da ara ara kendisini gösterdiğini söylemek mümkün
Parfumumuz tutun temalı olarak lanse edilse de biz tütünden çok az bahsettik nedense.ama parfümümüz %100 tütün kokusundan ziyade zencefil ve turunçgil ağırlıklı ve sonlarda ambergrisin kendini gösterdiği klasik bir creed parfümü edasında.tütün burada fermante edilmiş haliyle daha çok karşımızda yani tütün mamülü kisvesinden çok hangarda nemli ve ışıksız ortamda bekletilen tütün tadında ancak çok yoğun değil.bunun yanında zencefilin neden kullanıldığı,lüks ingiliz klüpleri veya churchill ile nasıl bir bağlantısının olduğunu ben şahsen pek anlayamadım.özellikle doğallıklarıyla nam salmış creed parfümlerinden farklı olarak alt notalarda çok bariz olmasa da yapaylık mevcut.bu sentetik hissiyat creed markasının büyüklüğüne yakışmadığını da belirtmeliyim.parfümümüzün kalıcılığı son derece yerinde ve bir tam gün boyunca teninizde hissetmeniz mümkün.ancak farkedilirlikte çok ta başarılı olduğunu söylemem mümkün değil.yazın dozajlamaya dikkat edilmesi şartıyla 4 mevsim kullanıma son derece uygun bir parfüm.peki bu anlatılanlar ışığında satın alma kararında fikrim ne olurdu? öncelikle bahsedilen notaları seven bir parfümseverin kesinlikle alması gereken bir creed eseri olduğunu düşnüyorum.tabi şişesine 800 tl ye yakın bir rakamı ödeyip sonra da "bu mu tabarome"demeyecek maddi güce sahipseniz :)özetle turunçgiller zencefil ve ham tütün ekseninde ilerleyen basit dolgun ve kaliteli denilebilecek bir harman yapısıyla size kendisini farklı hissettirebilecek ve size keyifle eşlik edebilecek bir koku.Ancak yine de belirtmem gerekir ki karşı cinsi etkileyeyim herkesten övgüler alayım diyen bir arkadaşın çok fazla üstünde durmaması gerekir.şimdi sözü yasin hoca'ya bırakıyorum :)
Son düzenleme: