Paco Rabanne XS ile 90% aynıCreed - Himalaya
Doksanlı yılların, çocukluğumun bir parfümüne çok benzettim ama hatırlayamadım. Belki de belirli bir parfüme benzetmekten ziyade o yılların havasını taşıyor diyebiliriz. Yeşil, sabunsu ve çok bilindik bir erkek kokusu.
Performans olarak ise Himalaya gibi değil de Karacadağ gibi.
Hiçbiri. 20 yaşında olmama ve bunlar benim parfüm tarzım olmasına göre önermem. JPG'de kullanıp tek mutlu olduğum parfüm Le Male Le ParfumLe Beau le parfüm mü bu mu ruhu gence?
Bu daha iyi ve enteresanlıLe Beau le parfüm mü bu mu ruhu gence?
Klasik, Terrible, Essence de Parfüm ve Fleur du Male Cologne bu 4 ü bu seriden yeterli çok fazla gereksiz flanker var.Le male serisinde en az konuşulan koku essence de parfum.
Az konuşulmasının sebebi iyi koku olması olabilir mi acaba![]()
Terrible hiç koklamadım denk gelirse bakarım. Fleur ve essence gerçekten iyi kokular. O şişeyle değil de başka şişeyle satılsaydı keşke. Gençler deniyor kendine yakın bulmuyor. Biraz daha büyükler genç ve clup parfümü sanıp şans vermiyor..Klasik, Terrible, Essence de Parfüm ve Fleur du Male Cologne bu 4 ü bu seriden yeterli çok fazla gereksiz flanker var.
Tabaktaki o patates salatası içindeki maydanoz ve soğan ile birkaç kısır tanesinin bol pudra şekerli elmalı kurabiyelerin üzerine gelişi ve o pudra şekerinin de poğaçayla böreği ilhak edişi diyor ve üzerlerine 4-6 saatlik master gıybet, elalem ekonomisi, yatak performansı taktikleri, boşanma girişimi gazlamaları ve pür zehirli samimiyetsizlik ile görüp arttırıyorum:Penhaligon’s Favourite:Sıvı sabunlu başlangıç,bol miskli pudralı çiçekler.Yeni bir şey yok.Kısırlı,patates salatalı orta yaş çeyrek altın günü parfümü.
Konken oyunculuğu ve pişi yaparken hamura yağ çektirmeme kabiliyeti,matine tarzı kalitesiz eğlence organizasyon liderliği,gıybeti matrixteki kaşık gibi eğip bükebilme,bire beş değil yirmi katıp anlatabilme gibi özelliklere sahip olmanın yanı sıra leopar desen,dinlendirici olduğu iddia edilerek sürekli burun ucuna takılan şişe camı ipli gözlük gibi itemlerle tamamlanabilen mükemmel çalışma.Tabaktaki o patates salatası içindeki maydanoz ve soğan ile birkaç kısır tanesinin bol pudra şekerli elmalı kurabiyelerin üzerine gelişi ve o pudra şekerinin de poğaçayla böreği ilhak edişi diyor ve üzerlerine 4-6 saatlik master gıybet, elalem ekonomisi, yatak performansı taktikleri, boşanma girişimi gazlamaları ve pür zehirli samimiyetsizlik ile görüp arttırıyorum:
Ekli dosyayı görüntüle 25742
Böyle çağdaş sanatın Allah belasını versin…Konken oyunculuğu ve pişi yaparken hamura yağ çektirmeme kabiliyeti,matine tarzı kalitesiz eğlence organizasyon liderliği,gıybeti matrixteki kaşık gibi eğip bükebilme,bire beş değil yirmi katıp anlatabilme gibi özelliklere sahip olmanın yanı sıra leopar desen,dinlendirici olduğu iddia edilerek sürekli burun ucuna takılan şişe camı ipli gözlük gibi itemlerle tamamlanabilen mükemmel çalışma.
Creed Viking- İlk çıktığında denemiştim ve güzel olduğunu hatırlıyordum ama dekantını alıp deneyince ne kadar güzel olduğunu fark ettim, dün bugün deniyorum. Yemyeşil, kırlar bayırlar, çayırlar. Pembe biber o kadar güzel kullanılmış ki, baharattan ziyade kompozisyona destek veren, "çiğ yeşil" kokmasının önüne geçen ılık bir aromatik bitki havasını bütünleyen bir unsur olmuş, net kokuyor ama "dan" diye biber değil. İsim Viking, böyle bir isimden viking kişisi kokusu beklersin ama değil, vikinglerin gezdiği yerlerin kokusu hayal edilmiş herhalde (pazarlama maksatlı sonradan isim koyuluyor biliyoruz!). Neden herkesin en azından 10-20ml dekant peşinde koşmadığını anlayamadım, pek görmüyorum sağda solda yani. Ferahsa ferah, yazlıksa yazlık, esans kalitesiyse mis gibi kokuyor. Herhalde aşırı yoğun kokup cinsi latife kedi fıslaması gibi koku izi bırakamayacağımız için olsa gerek.
Şimdi başımıza bir de Viking çıktı, ilk kullandığımda beğenmediğim, kullandıkça ısındığım Beach Hut Man mi bu mu diye kaldım valla. Viking'in nanesi az, altta amber akoru tatlılığı pek yok, daha ferah ve Beach kadar aşırı kalıcı değil, tam tadında bir kalıcılık ve farkedilirlik var ama, su gibi değil yani.
Yazımı Birmingham yöresinden bir türkü ile sonlandırıyorum:
We come from the land of the ice and snow
From the midnight sun where the hot springs flow
The hammer of the gods
Will drive our ships to new lands
To fight the horde, sing and cry
Valhalla, I am coming
On we sweep with threshing oar
Our only goal will be the western shore
We come from the land of the ice and snow
From the midnight sun where the hot springs flow
How soft your fields so green
Can whisper tales of gore
Of how we calmed the tides of war
We are your overlords
On we sweep with threshing oar
Our only goal will be the western shore
So now you'd better stop and rebuild all your ruins
For peace and trust can win the day despite of all your losing