Sanat Severler

U

ukiyo

Misafir
Bugün R.E.M Losing My Religion'dan bahsetmek istiyorum.

Öncelikle şunu söyleyeyim 1991 Grammy en iyi video, en iyi vokal ve albüm ödüllü videomuz.


Klibin başında sarsıntı ile beraber herkes kaçışmaya başlıyor ama solistimiz Michael Stipe gayet bunu beklermişçesine sakin oturuyor.
Bir şeylerin kırılması ile beraber ritm başlıyor ve geri dönüşü olmayan bir yola giriyoruz. Tüm şarkı boyunca aslında kendi kendiyle konuşma, yargılama, beklentilerin boşa çıkması, çelişkiler ve üzüntü hakim (sanmıştım ki denediğini gördüm, sanmıştım ki şarkı söylediğini duydum gibi cümleler)

Oh life! It’s bigger, its bigger than you (hayat! Büyük, büyük senden.)

Sözlerin başlamasıyla, hüzünlü bir halde düşlere dalmış karakter pencereyi arkasına almış bir şekilde oturuyor ve ana karakterin omzu sıkılıyor. Ana karakterin omzunu sıkan kişi, kollarını kaldırarak büyük kavramını belirtiyor. Büyük imgesi hayatın zorluklarının kişinin çok daha üzerinde ve kaldırması güç zorluklarla dolu olduğunu gösteriyor. İlk sahnede dökülen süt ile çocukluğun bitişine yapılan vurgu burada yeniden hatırlatılıyor. Bu metaforun dışında, karakter kendi içinde bir yolculuktaymış gibi görünüyor.
Karakterin tavırları ve havanın kasveti bu yolculuğun istenmediğini gösteriyor.

Ekli dosyayı görüntüle 11352


Oh no I said too much (oh hayır çok fazla konuştum)
I haven’t said enough (daha yeterince bahsetmedim)


Nakarat öncesi kısmın tekrarına benzeyen bu bölümde, ana karakterin içinde bulunduğu çelişki anlatılıyor. İnancını yitirmeye başladığını istemeyerek de olsa belirten karakter, çok konuştuğunu düşünerek üzülüyor. Ardından zihni, ışığın tarafına geçiyor ve az bile söyledim diyor. Dinini kaybetmek olarak adlandırılan bu değişim ana karakterin güçlükle ayakta durduğunu gösteriyor. Asıl dikkat edilmesi gerekense ‘The Religion’ın (inanç) değil de ‘My Religion’ (benim inancım) şeklinde kullanılmış olması. Bu da bize klip boyunca gösterilen bütün dinlerin aslında bir metafor olduğunu gösteriyor.

Ekli dosyayı görüntüle 11353

Consider this. Consider this! (Düşün bunu. Düşün!)
The hint of the century. (Yüzyılın fikrini.)


Yaralanan meleğin yanında duran adam elleriyle izleyiciyi işaret ediyor ve onların da düşünmesini istiyor. Kamera açısını değiştirdiğindeyse karakterin Orta Çağ insanları ile aynı ortamda olduğunu görüyoruz. Yaralanmadığına inanılan ve ulaşılamaz olduğu düşünülen melek figürünün, insanları şüpheye düşürmeye başladığını söyleyebiliriz.
Bu bölümde diğerlerinden farklı olarak söylenilebilecek başka bir göndermeyse meleğin yarasına sokulan parmağın bulunduğu sahnenin 16. ve 17.yy’larda yaşamış İtalyan Barok Ressamı Cravaggio’nun eseri olan ‘The Incredulity of Saint Thomas’ (Aziz Thomas’ın Şüphesi) göndermesi.

Ekli dosyayı görüntüle 11354
Sol kısım Cavaraggio- Sağ kısım klipteki canlandırma

Dönemin koşullarında dini para kazanmak dışında bir değer olarak görmeyen Caravaggio’nun, eserde dinle alakalı asıl görüşlerini yansıtmak istediğini görebiliriz. Klibin gidişatına ilişkin olarak bu sahnede din ve dinin gösterdikleri küçümseniyor ve insanların kendi içinde yaşadığı çelişkilerin düşünülmesi bekleniyor.

Ekli dosyayı görüntüle 11356
(Düşün bunu, aksilik.. Dizlerimin üzerine düşürdü beni... 2.34 sn klibin en etkilendiğim kısmı )

Sona geldiğimizde That was just a dream. (Sadece bir rüyaydı.) diyerek aslında yaşanılanları kabullenmek istemeyişini algılıyorum ben.
Sadece bir rüya
Sadece bir rüya..

Kaynaklar: www.grammy.com
paftamag.com Buse Kök

Dipnot : Nerde okuduğumu hatırlamıyorum ama aslında inancımı dinimi kaybediyorum derken metaforik olarak karşısındaki kişiye olan inancını kaybetmesinden bahsediyormuş. Sen ben değilsin, Sanmıştım ki, düşünmüştüm ki gibi sözlerin sıklığı bu düşünceyi destekleyici görünüyor.


Öncelikle kalemine sağlık, çok güzel yorumlamışsın. Bu parçanın yeri bende çok ayrıdır. Ne zaman bir şeylerde sabrım taşsa, yorulduğumu hissetsem ve çabalamayı kesecek duruma gelsem mutlaka buna sarılırım. Bir dinlemeye başlayınca da daha da bırakmaz yakamı, dinletir, dinlettikçe bir şeyleri kabullendirir, bir boşvermişlik ve umursamazlık verir gibi gelir bana her seferinde. Haliyle de benim hem sığınma hem kaçış şarkımdır.

Yalnız sondaki bilgiye çok şaşırdım, kaynağı sağlam mı acaba? Zira ben onu öbür açıdan algılıyordum, ancak senin yazdığın daha mantıklı ve anlamlı geldi bana neden bilmiyorum ya da ben öyle algılamak istedim:) Gerçi her ne olursa olsun, bu parçanın çok özel olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Teşekkür ederim. Bende sizin paylaşımlarınızı ilgiyle takip ediyorum devamını bekliyorum. Filmi ilk izlediğimde yönetmenin tutulmanın olduğu sahnede ölümü, tutulmadan sonraki tekrar dönüşü ise diriliş ve hayatın tekrar başlangıcı olarak anlattığını düşünmüştüm. Ancak bunlar benim fikirlerim internette araştırdığımda bununla ilgili bişey bulamadım.
Birkaç film hakkında daha bişeyler yazmak istiyorum aslında birilerinin bunları okuması ve paylaşımlara cevap yazması ise gerçekten çok hoş oluyor. Ayrıca dediğiniz gibi sanatçının verdiğinden çok bizim ne aldığımız önemlidir. İyi yolculuklar dilerim


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Ben o açından düşünmemiştim o sahneyi işte bu çeşitliliği seviyorum.
Dediğiniz noktaya hak veriyorum parfüm incelemesi olsun film incelemesi olsun klip ya da sanatsal bir tablo incelemesi her ne ise sonuçta emek vakit harcanarak paylaşılıyor. Du Hast incelemesini mesela making of videolarını tekrar izleyerek çeviriler yaparak paylaştım bu da vakit alan emek isteyen bi süreç, bir kişi bile okusa benim için kazanımdır. O yüzden katkılarınızı incelemelerinizi kimse okumasa bile ben merakla takip edeceğim şüpheniz olmasın.
İyi yolculuklar dileğiniz için de teşekkür ediyorum selamlar.
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Öncelikle kalemine sağlık, çok güzel yorumlamışsın. Bu parçanın yeri bende çok ayrıdır. Ne zaman bir şeylerde sabrım taşsa, yorulduğumu hissetsem ve çabalamayı kesecek duruma gelsem mutlaka buna sarılırım. Bir dinlemeye başlayınca da daha da bırakmaz yakamı, dinletir, dinlettikçe bir şeyleri kabullendirir, bir boşvermişlik ve umursamazlık verir gibi gelir bana her seferinde. Haliyle de benim hem sığınma hem kaçış şarkımdır.

Yalnız sondaki bilgiye çok şaşırdım, kaynağı sağlam mı acaba? Zira ben onu öbür açıdan algılıyordum, ancak senin yazdığın daha mantıklı ve anlamlı geldi bana neden bilmiyorum ya da ben öyle algılamak istedim:) Gerçi her ne olursa olsun, bu parçanın çok özel olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Sevgili hypnotic beğenmene çok sevindim öncelikle
Benim de kendimden çok şey buluğum bir eser, eser diyorum çünkü klibin akışı sözleri tümü benim için bir bütün.
Dipnotla ilgili dediğim gibi uzun zaman önce okumuştum ve üstüne konuştuk düşündük haklı bir yanı da var ama aslında her şey için söylüyorum bunu önemli olan bizim ne mesaj aldığımız birinin yorumu da olabilir çünkü R. E. M in gözünden bir röportaj okumadım bunla ilgili
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
_20190402_231813.JPG


"Hayatlarındaki en büyük başarısızlık benmişim gibi baktılar bana"
Van Gogh

İyi ki öyle bakmışlar sevgili Van Gogh

Merak edenler için mini bilgi: https://onedio.com/haber/14-maddeyle-cilginligin-esiginden-dusen-bir-dahi-van-gogh-743290

Çalışma: This.is.ist
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Bugün aslında çok farklı içerikli iki paylaşım vardı aklımda
ama eski yazdığım platformda sevdiğim biri ile sanat ve özveri üzerine konuşmalarımıza denk geldim
ve o diyaloglardan aforizmaları aktarmak içimden geldi.

Konuşmanın başlangıcı Losing My Religion ile idi o kısımlarını geçiyorum sonda link atıcam okumak isteyen olursa diye.
Ana karakterler: sessizlik yok olmuş ve almimim

sessizlik yok olmuş:

mütevazı olmanın kaliteli bir duruş olduğunu; fakat bazı konularda insanların mütevazı olmaması gerektiğini düşünüyorum. bir şeylere sahip olduğun görülüyor.
...
bugün için son olarak bir soru sorsam, sanatsal bir cevap almak isterdim aslında:
soru şu:
"her şeyi güzelleştirmek için çok çaba sarf edip, sonra olayın sonucunu görmeden çekip gitmek; sen de nasıl bir duygu uyandırır?"
başlıktaki birkaç mesajı okuduktan sonra aklıma bu geldi, ne ile ilgili olduğunu da bilmiyorum
sanırım Marina Abramoviç ile ilgili bir şey, bu soruyu aklıma getiren
...
cevabın acelesi yok
...
güzel bir gece, uyku, rüya ve sabah diliyorum sana

almimim:

Sorduğun soruya çiçeğimle cevap veriyim.. 5 senedir benle olan bir Peygamber Kılıcım var..dua ile ekiliyor bilen bilir ve boyuna ulaştığı zaman ekerken ettiğin dua kabul oluyor bizim batıl da denilebilecek bir inanışımıza göre..

neyse benim Peygamber Kılıcım her gün onla konuşmama, ilgilenmeme rağmen boydan hiç uzamıyordu ama yeni yeni filizler veriyordu yanlardan.. 3 sene sonra bir tanıdığımız deyince anladım ki bendeki cins olarak bodur bir Kılıç imiş boy olarak uzaması mümkün değilmiş...

velhasıl soruna bağlayacak olursam hiç uzamayacağını öğrendiğim günden beri 2 senedir hala emek ediyorum uzasın diye çabalıyorum.. Sonunda hiç uzamayacağını hele kendi boyuma hiç ulaşmayacağını bilmeme rağmen çabalıyor isem ben emek edip güzelleştirmeye çalıştığım hiçbirşeyin sonunu görmeden çekip gitmem..ben böyleyim varımla yoğumla çabalıyorum güzelleştirmeye çalıştığım herşey için sonu olmayacağını bilsem dahi.

sanatsal değil içten verdim cevabımı iyi geceler diliyorum size de..

sessizlik yok olmuş:

"ben emek edip güzelleştirmeye çalıştığım hiçbirşeyin sonunu görmeden çekip gitmem..ben böyleyim varımla yoğumla çabalıyorum güzelleştirmeye çalıştığım herşey için sonu olmayacağını bilsem dahi."
...
okuduğum en içten yazılardan biri
sanatsal olmasa bile, kesinlikle incelik ve derinliğe sahip
...
ben hep bir mucize beklerim; böyle, aslında olmayacak bir şeyin bir anda öylece oluvermesini
belki ekerken ettiğin duanın kabul olması için (belli ki çok sevdiğin) çiçeğin bir mucize yaratır; çünkü sahibi siyahtan çok beyaza sahip

almimim:


teşekkür ederim ince görüşünüz için..

Ben biliyorum peygamber kılıcım milim uzamayacak ama ben ona bakmayı emek etmeyi sevmeyi bırakmayacağım. Olmayacak dualarıma da amin demeye devam edeceğim.

Aklıma Küçük Prens geldi ömrümde okuduğum en güzel kitap tek kelime ile
bu yazı da sayfamda bulunsun..bulunmalı

OVYQkQ.jpg


Evet diyaloğun benim için sonuna geldik.
Şimdi nerede ne yapıyor hiç bilmiyorum, o zaman da bilmiyordum ama umarım bir yerlerde mutlu bir hayatı vardır sessizlik yok olmuş'un. kendimi yakın hissetmiştim ona.

ve yıllar sonra gelen edit: Peygamber Kılıcımı sulamayı bırakalı çok oldu. Öldü ve artık sadece balkonun bir köşesinde saksı ile beraber ölü olarak duruyor..atmaya kıyamadım.

sansevieria-snake-plant-joanna-szmerdt.jpg

Sanseviera (Peygamber Kılıcı) by Joanna Szmerdt

ayrıca aforizma ve diyalogların aslı linkte eski sayfamda merak eden olursa önceden yazdığım sanat sayfam buydu: https://forum.memurlar.net/konu/2252131/10.sayfa

Son söz ve kapanış:

Bir zamanlar sahip olduğum ruha artık sahip değilim.
Çok şey değişti, çok şey değişmek zorundaydı.
Bu yüzden geçmiş için somutlaştırdığım şeyi benden beklememelisin.
Çünkü benim o parçam artık yok.
 

azzura

Perfume Lover
Moderatör
Katılım
20 Haz 2017
Mesajlar
7,637
Bugün aslında çok farklı içerikli iki paylaşım vardı aklımda
ama eski yazdığım platformda sevdiğim biri ile sanat ve özveri üzerine konuşmalarımıza denk geldim
ve o diyaloglardan aforizmaları aktarmak içimden geldi.

Konuşmanın başlangıcı Losing My Religion ile idi o kısımlarını geçiyorum sonda link atıcam okumak isteyen olursa diye.
Ana karakterler: sessizlik yok olmuş ve almimim

sessizlik yok olmuş:

mütevazı olmanın kaliteli bir duruş olduğunu; fakat bazı konularda insanların mütevazı olmaması gerektiğini düşünüyorum. bir şeylere sahip olduğun görülüyor.
...
bugün için son olarak bir soru sorsam, sanatsal bir cevap almak isterdim aslında:
soru şu:
"her şeyi güzelleştirmek için çok çaba sarf edip, sonra olayın sonucunu görmeden çekip gitmek; sen de nasıl bir duygu uyandırır?"
başlıktaki birkaç mesajı okuduktan sonra aklıma bu geldi, ne ile ilgili olduğunu da bilmiyorum
sanırım Marina Abramoviç ile ilgili bir şey, bu soruyu aklıma getiren
...
cevabın acelesi yok
...
güzel bir gece, uyku, rüya ve sabah diliyorum sana

almimim:

Sorduğun soruya çiçeğimle cevap veriyim.. 5 senedir benle olan bir Peygamber Kılıcım var..dua ile ekiliyor bilen bilir ve boyuna ulaştığı zaman ekerken ettiğin dua kabul oluyor bizim batıl da denilebilecek bir inanışımıza göre..

neyse benim Peygamber Kılıcım her gün onla konuşmama, ilgilenmeme rağmen boydan hiç uzamıyordu ama yeni yeni filizler veriyordu yanlardan.. 3 sene sonra bir tanıdığımız deyince anladım ki bendeki cins olarak bodur bir Kılıç imiş boy olarak uzaması mümkün değilmiş...

velhasıl soruna bağlayacak olursam hiç uzamayacağını öğrendiğim günden beri 2 senedir hala emek ediyorum uzasın diye çabalıyorum.. Sonunda hiç uzamayacağını hele kendi boyuma hiç ulaşmayacağını bilmeme rağmen çabalıyor isem ben emek edip güzelleştirmeye çalıştığım hiçbirşeyin sonunu görmeden çekip gitmem..ben böyleyim varımla yoğumla çabalıyorum güzelleştirmeye çalıştığım herşey için sonu olmayacağını bilsem dahi.

sanatsal değil içten verdim cevabımı iyi geceler diliyorum size de..

sessizlik yok olmuş:

"ben emek edip güzelleştirmeye çalıştığım hiçbirşeyin sonunu görmeden çekip gitmem..ben böyleyim varımla yoğumla çabalıyorum güzelleştirmeye çalıştığım herşey için sonu olmayacağını bilsem dahi."
...
okuduğum en içten yazılardan biri
sanatsal olmasa bile, kesinlikle incelik ve derinliğe sahip
...
ben hep bir mucize beklerim; böyle, aslında olmayacak bir şeyin bir anda öylece oluvermesini
belki ekerken ettiğin duanın kabul olması için (belli ki çok sevdiğin) çiçeğin bir mucize yaratır; çünkü sahibi siyahtan çok beyaza sahip

almimim:


teşekkür ederim ince görüşünüz için..

Ben biliyorum peygamber kılıcım milim uzamayacak ama ben ona bakmayı emek etmeyi sevmeyi bırakmayacağım. Olmayacak dualarıma da amin demeye devam edeceğim.

Aklıma Küçük Prens geldi ömrümde okuduğum en güzel kitap tek kelime ile
bu yazı da sayfamda bulunsun..bulunmalı

Ekli dosyayı görüntüle 11442

Evet diyaloğun benim için sonuna geldik.
Şimdi nerede ne yapıyor hiç bilmiyorum, o zaman da bilmiyordum ama umarım bir yerlerde mutlu bir hayatı vardır sessizlik yok olmuş'un. kendimi yakın hissetmiştim ona.

ve yıllar sonra gelen edit: Peygamber Kılıcımı sulamayı bırakalı çok oldu. Öldü ve artık sadece balkonun bir köşesinde saksı ile beraber ölü olarak duruyor..atmaya kıyamadım.

Ekli dosyayı görüntüle 11444
Sanseviera (Peygamber Kılıcı) by Joanna Szmerdt

ayrıca aforizma ve diyalogların aslı linkte eski sayfamda merak eden olursa önceden yazdığım sanat sayfam buydu: https://forum.memurlar.net/konu/2252131/10.sayfa

Son söz ve kapanış:

Bir zamanlar sahip olduğum ruha artık sahip değilim.
Çok şey değişti, çok şey değişmek zorundaydı.
Bu yüzden geçmiş için somutlaştırdığım şeyi benden beklememelisin.
Çünkü benim o parçam artık yok.
Her zamanki gibi çok güzel bir paylaşım :)
 

Scentless

Extrait de Parfum
Katılım
14 Nis 2017
Mesajlar
397
Ben çocukluğumdan beri atlı karıncaları çok severim.
Bu yaşta bile lunaparka gittiğim zaman atlıkarıncadaki çocukları neşelerini ebeveynlerine bakışlarını hayran hayran izlerim..

Çalışmanın adı 'Lonely House' sene 2010 sanatçının adını hatırlamıyorum af ola

Ne zaman baksam atlıkarıncaları hatırlarım çocukluğuma dönerim..
İçimi bir hüzün kaplar ama

Ekli dosyayı görüntüle 11366
Bugün aslında çok farklı içerikli iki paylaşım vardı aklımda
ama eski yazdığım platformda sevdiğim biri ile sanat ve özveri üzerine konuşmalarımıza denk geldim
ve o diyaloglardan aforizmaları aktarmak içimden geldi.

Konuşmanın başlangıcı Losing My Religion ile idi o kısımlarını geçiyorum sonda link atıcam okumak isteyen olursa diye.
Ana karakterler: sessizlik yok olmuş ve almimim

sessizlik yok olmuş:

mütevazı olmanın kaliteli bir duruş olduğunu; fakat bazı konularda insanların mütevazı olmaması gerektiğini düşünüyorum. bir şeylere sahip olduğun görülüyor.
...
bugün için son olarak bir soru sorsam, sanatsal bir cevap almak isterdim aslında:
soru şu:
"her şeyi güzelleştirmek için çok çaba sarf edip, sonra olayın sonucunu görmeden çekip gitmek; sen de nasıl bir duygu uyandırır?"
başlıktaki birkaç mesajı okuduktan sonra aklıma bu geldi, ne ile ilgili olduğunu da bilmiyorum
sanırım Marina Abramoviç ile ilgili bir şey, bu soruyu aklıma getiren
...
cevabın acelesi yok
...
güzel bir gece, uyku, rüya ve sabah diliyorum sana

almimim:

Sorduğun soruya çiçeğimle cevap veriyim.. 5 senedir benle olan bir Peygamber Kılıcım var..dua ile ekiliyor bilen bilir ve boyuna ulaştığı zaman ekerken ettiğin dua kabul oluyor bizim batıl da denilebilecek bir inanışımıza göre..

neyse benim Peygamber Kılıcım her gün onla konuşmama, ilgilenmeme rağmen boydan hiç uzamıyordu ama yeni yeni filizler veriyordu yanlardan.. 3 sene sonra bir tanıdığımız deyince anladım ki bendeki cins olarak bodur bir Kılıç imiş boy olarak uzaması mümkün değilmiş...

velhasıl soruna bağlayacak olursam hiç uzamayacağını öğrendiğim günden beri 2 senedir hala emek ediyorum uzasın diye çabalıyorum.. Sonunda hiç uzamayacağını hele kendi boyuma hiç ulaşmayacağını bilmeme rağmen çabalıyor isem ben emek edip güzelleştirmeye çalıştığım hiçbirşeyin sonunu görmeden çekip gitmem..ben böyleyim varımla yoğumla çabalıyorum güzelleştirmeye çalıştığım herşey için sonu olmayacağını bilsem dahi.

sanatsal değil içten verdim cevabımı iyi geceler diliyorum size de..

sessizlik yok olmuş:

"ben emek edip güzelleştirmeye çalıştığım hiçbirşeyin sonunu görmeden çekip gitmem..ben böyleyim varımla yoğumla çabalıyorum güzelleştirmeye çalıştığım herşey için sonu olmayacağını bilsem dahi."
...
okuduğum en içten yazılardan biri
sanatsal olmasa bile, kesinlikle incelik ve derinliğe sahip
...
ben hep bir mucize beklerim; böyle, aslında olmayacak bir şeyin bir anda öylece oluvermesini
belki ekerken ettiğin duanın kabul olması için (belli ki çok sevdiğin) çiçeğin bir mucize yaratır; çünkü sahibi siyahtan çok beyaza sahip

almimim:


teşekkür ederim ince görüşünüz için..

Ben biliyorum peygamber kılıcım milim uzamayacak ama ben ona bakmayı emek etmeyi sevmeyi bırakmayacağım. Olmayacak dualarıma da amin demeye devam edeceğim.

Aklıma Küçük Prens geldi ömrümde okuduğum en güzel kitap tek kelime ile
bu yazı da sayfamda bulunsun..bulunmalı

Ekli dosyayı görüntüle 11442

Evet diyaloğun benim için sonuna geldik.
Şimdi nerede ne yapıyor hiç bilmiyorum, o zaman da bilmiyordum ama umarım bir yerlerde mutlu bir hayatı vardır sessizlik yok olmuş'un. kendimi yakın hissetmiştim ona.

ve yıllar sonra gelen edit: Peygamber Kılıcımı sulamayı bırakalı çok oldu. Öldü ve artık sadece balkonun bir köşesinde saksı ile beraber ölü olarak duruyor..atmaya kıyamadım.

Ekli dosyayı görüntüle 11444
Sanseviera (Peygamber Kılıcı) by Joanna Szmerdt

ayrıca aforizma ve diyalogların aslı linkte eski sayfamda merak eden olursa önceden yazdığım sanat sayfam buydu: https://forum.memurlar.net/konu/2252131/10.sayfa

Son söz ve kapanış:

Bir zamanlar sahip olduğum ruha artık sahip değilim.
Çok şey değişti, çok şey değişmek zorundaydı.
Bu yüzden geçmiş için somutlaştırdığım şeyi benden beklememelisin.
Çünkü benim o parçam artık yok.
okudum ve sonunda ne okudum ben diye sordum kendime. Kelimelere ruh üflenmiş gibiydi. Hissettim. Yine anlamaya çalıştım seni. Anladım da...
Belirsizlik sevmem, beni tedirgin eder fakat çok gerçekçi biri olmama rağmen dedim ki 'bilmek işleri zorlaştırıyor'. Bilmemek, umudun sarhoş eden şekliyle hep birarada. Bilmeseydim kanıksardım uzamayan çiçeği. Bilince içten içe bir hayal kırıklığı yaşıyor insan.
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
okudum ve sonunda ne okudum ben diye sordum kendime. Kelimelere ruh üflenmiş gibiydi. Hissettim. Yine anlamaya çalıştım seni. Anladım da...
Belirsizlik sevmem, beni tedirgin eder fakat çok gerçekçi biri olmama rağmen dedim ki 'bilmek işleri zorlaştırıyor'. Bilmemek, umudun sarhoş eden şekliyle hep birarada. Bilmeseydim kanıksardım uzamayan çiçeği. Bilince içten içe bir hayal kırıklığı yaşıyor insan.
Ben de seni anlamaya çalıştım şu an, her zaman dediğim gibi verilen mesajdan çok senin ne aldığın önemli..Senin açından bakmamıştım yazdığım yazıya benim için de güzel oldu yorumun teşekkür ederim var olasın..
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
13335539_836757546425967_2822961536372127246_n.jpg


Ama bahar hiç gelmedi, yaz da.
Güz bütün bahçelere altın rengi meyveler verdi, fakat Dev’in bahçesine vermedi. “O çok bencil” dedi.
Böylece o bahçe hep kış kaldı.
Kuzey Rüzgârı ile Dolu, Kırağı ile Kar ağaçların arasında dans edip durdular.

Oscar Wilde
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Uzun zamandır aklımda olan bir paylaşım yapayım Mardin Bienali

2018 yılında dördüncüsü gerçekleşti ve benim için en güzel yanı bienal için bir sergi mekanı kurgulamak yerine şehrin tarihi mekanlarını, coğrafyadaki insanları, yaşanmışlıkları bir bütün olarak ele almaları oldu. Gitme fırsatım olmadı maalesef bir dahakine umarım gidebilirim.

images (18).jpeg

Lena Von Lapchina - işaretler ve diyaloglar mekana özel çalışma 3.bienalden

Hayatımız yollardan ibaret, bazen keskin dönüşler ve virajlar yaşıyoruz.
Herşeyin sonunda kiminin ağzında o söz 'Eyvallah'
Aslında hiç sevmem kelime olarak o yaşanmışlıkları kabullenmişliğin affetmenin ifadesi gibi gelir hiç de kullanmam, duymak da istemem, kabullenmenin kimse için kolay olduğunu sanmıyorum zaten neyse..
Ezbawernakim kelime anlamı olarak sana (ona) güvenmiyorum, inanmıyorum anlamında.
Kesinlikle daha bana yakın bir kelime.
Keskin köşeleri dönüp yolumuza bakarken aklımız geride kalmıyor mu?
Velhasıl herşeyin sonunda dilimde tek bir kelime Ezbawernakim, zaten hepsi bir oyundu ve yaşananların hiçbiri gerçek değildi, olamazdı..
O yüzden kimselere güvenmemiş inanmamıştım zaten..

m2-1_16_9_1526181717.jpg

Mürsel Argunağa'nın isimsiz eseri 4. Bianelden. Konsept 'Sözden Öte'

Bu eser için söyleyecek bir sözüm yok maalesef.. Çocuk gelinler için ne diyebilirim ki ben?
Konu ile ilgili bir film önerim olacak 'Kaplumbağalar da Uçar' izlerseniz kalbiniz kaldırırsa tavsiye ederim.

Son olarak bienalin küratörü Fırat Arapoğlu'nun düşüncelerini aktarıp bitiriyorum:
Egemen bienal modelini sorgulayan karşı bir alternatif önerildi burada. Kültürel atmosfer, mimari ve tüm şehre dair detayların geniş ölçekli serginin fonuna indirgenmesine, Mardin halkının onlara dayatılan aslında “kültürel elitist bir” sergiyle aidiyetlerinin kurulmasına, Mardin’in “otokrat” bir küratöryel tasarımla markalandırılmasına karşı çıkıldı ve onun yerine, bienalin bir Mardin şöleni; işbirliğinin temel alındığı zeminde bir festival formunda yaşanması düşünüldü. Bu örgütlenmenin içinde sadece mitoloji değil; güncel tarih, küçük anlatılar, zanaat, aktüel-politika, kültür, cinsiyet gibi konulara dayalı çalışmalar yer alıyor. Mitoloji deyince, güncel-mitos’lar da var, değil mi? Bu bence gelecek için yeterince umut dolu.
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Bugün iyi bir günümde sayılırım o yüzden keyifli sade eğlenceli bir paylaşım yapmak istedim;

Cassius I love u so klibi

Uuu
I love u so...
But why I love you?
I never know..


video 2 dk civarında şarkının sözleri de zaten yazdığım kadar kısa ama anlamı derin.
Anlamlandıramadığı şeyleri daha çok sever insan bilinmeyene doğru bir çekim hisseder, daha doğrusu ben böyleyim insanları bilemem sözlerin bende bıraktığı etki bu özetle.
yıllardır ara ara özler açarım önceden de paylaşmıştım videoyu ama sanatsal tarafı var burda kalsın

klipteki tüm dudakları da ekleyeyim favorim 1 ve 6
maxresdefault.jpg
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Ano5YB.jpg


Bir çocuk bir çiçek gördüğün vakit,
Gülerdi gözlerin hatırlar mısın?

Günün anlam ve önemine binaen;
İçinizdeki çocuğun sesini dinleyin, onu susturmayın, görmezden gelmeyin çünkü o sizi asla yanıltmaz..
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
IMG_20190426_021004.jpg


Kaynak: Art Porn
The Dead Marshes- Ölü Bataklıklar (Mordorun kuzeyi, LOTR de güzel bir sahne var ölü bataklıklarla ilgili;
Gollum der Dont follow the lights ama Frodo o ışıklara karşı istemsizce çekilir.)
Bana o sahneyi hatırlatır bu resim hep.. Uzun uzun açar bakarım bazen.

Bırak huzur içinde uyusun ölüler.
Bırak o eli tutma sen de..
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Depresyon kazağımı giydim artık bu görsele en uygun düşen yazıları aktaracağım şimdi.
Mütemadiyen yazıyorum, yazmazsam delireceğim çünkü.
Kendim yazmasam da yazılanları aktarıyorum bi şekilde
Anlatmazsam öleceğim çünkü..
En sevdiği yazarla bile depakin ativan lustral muhabbeti yapan bi meczuptan başka bişey beklenmez çünkü..
Allahtan O da benden..

depresyon-hirkasi_438435.jpg


Göğün altındayız hepimiz ne kadar rezil olabiliriz
En masumumuz bir kaç kere babasını öldürmek istemişken
Özür dilenen dileyeni affetmese de anlasın
Hatta anlasın sadece gerekirse affetmesin
Göğün altındayız hepimiz k.çımız ne kadar kalkabilir
Birazcık kafası karışan kafasını göğe kaldırsın
Gök her şeyi örterken ne kadar rezil olabiliriz?

Siz duymazsınız
onlarla ben hep bir ağızdan bağırırız
bizi parklar delirtti
bizi çam ağaçları
bizi atlar
bizi babamlar
bizi iddia kuponları
ganyan bayileri
güzel adamlar
güzel kadınlar
bizi patronlar
bizi tabiat
bizi devlet
bizi..
Allah bile kollamadı,
heyhat!

Ali Lidar
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
AARD4AAA6QAXAAIAAAAAB5ABOAA7777774AAAAAALABLUAIA.jpg


Bana doğru konuşuyor ben,
Ben: 'Düşünmek yoruyor seni, biraz dinlen yahut içine kapan nasıl istersen'
İyisi mi sessizlik derim.
Bana doğru konuşuyor ben,
Ben: 'Biraz sakin olman gerek' derken ben bana doğru konuştum: 'Bıktım gerçekten'
İyisi mi sessizlik derim.
Anlatıyorum kendime, dinliyorum kendimi
'Söylenecek çok şey var, katlanacak yok hal'
İyisi mi sessizlik derim
Anlatıyorum kendimi, dinliyorum kendimi
Söylenecek çok şey var katlanacak yok hal
İyisi mi sessizlik..

Artwork: Black Mirror- Pez-Pierre Yves Riveau
 
Üst