- Katılım
- 25 Şub 2015
- Mesajlar
- 1,657
mint (nane) familyasindan bir cali bitkisi. aromaterapik ozellikleri (sivilce, yagli cilt, ekzama gibi cilt bozukluklarinin iyilestirilmesi, depresyon, stres vb psikolojik rahatsizliklara iyi gelmesi) de olan bu bitki parfum endustrisinin vazgecilmezleri arasindadir ve gerceginin saf halinin fiati el yakacak durumdadir.Yerden yüksekliği yaklaşık bir metre olup, üzerinde soluk pembe ve beyaz renkli çiçekler yer almaktadır. Bitki, genelde Asya’nın tropikal iklimlerinin hakim olduğu bölgelerde; yoğunlukla Çin, Endonezya, Hindistan, Malezya, Tayland, Tayvan ve Vietnam civarlarında yetişmektedir. Ayrıca Batı Afrika bölgesi ve ülkelerinde de yetiştiği görülmektedir. hem odunumsu nanemsi notalariyla hos kokusu, hem de sadece kendini degil parfum icindeki diger molekulleri de sabitlemesi (fixative) etmesi ve kokunun ten uzerinde kaliciligini uzatma ozelligi sayesinde oldukca sik kullanilir. afrodizyak oldugu da soylenir -her egzotik koku gibi. uretildigi bolgeler daha cok endonezya ve filipinlerdir, ki, bu bolgelerde son yillarda meydana gelen dogal afetler sonrasi arz azligi nedeniyle uluslararasi piyasalarda fiyatlari katlanarak artmistir.esansiyel yaginin en buyuk ureticisi endonezya, yilda 1500 ton yag uretmektedir. kg basina 25-150 dolar arasinda fiyatla alici bulabilmektedir.
1960'larin sonlarinda yeni dunya gencliginin hindistani kesfetme curcunasi sirasinda yeniden gundeme gelmis olmakla beraber, bati dunyasina ilk gelisi 1800'lu yillardadir. o yillarda baharat yolundan gelen ipekler ve sair urunler, guve veya diger hasarata karsi korunmak amaciyla "haserat kovucu" ozellikleri de olan patchouli yapraklarina sarilarak kervanlarla veya gemilerle yapilan uzun yolculuklar sonunda ithal edilirdi. zamanla patchoulinin kokusu, "gercek ithal mal"la ozdes hale geldi ve bununla da kalmayip fiksasyon ozelligi sayesinde donem parfumculerinin de ilgisini cekerek gundelik hayata girdi ve artik sadece urunleri koruyan bir hasarat kovucu olarak degil kendi olarak da ithal edilmeye basladi.
bitkinin buharla distile edilmesi ile elde edilen patchouli yagi, ambere yakin bir renkte ve koyu kivamli bir sividir. agacsi, yosunumsu, yesil-taze ve kafiru (sert baharat, neredeyse naftalin) olarak tanimlanabilecek genel bir havasi vardir ve oldukca dominan karakterde cok kuvvetli bir kokudur. saf halini kokladiginizda taze bir acilisla beraber daha karmasik ve neredeyse sarap kokan baharatli bir orta nota ve agacsi balsamik bir baza ulasirsiniz. dinlendirildikce (maturation) bu katmanlar birbirine karisir ve keskin baharat havasi incelerek yumusar, nefis olur, tadindan yenmez.
beraber kullanildigi butun agacsi kokularla uyum sagladigi gibi gul, yasemin gibi ciceklerle de sinerji yaratabilecek sekilde kullanilabilir. esas olarak parfumu olusturan katmanlar icinde "baz notalar" tabir edilen ve suruldukten yaklasik 2 saat sonra kendini belli eden grubun icindedir. yani bir parfum alip siktiginizda, acilis tabir edilen ilk koklamanizda burnunuza limon, portakal, lavanta gibi (bunlar ilk 15 dakika etkili olan "ust notalardir") keskin bir patchouli kokusu asla gelmez. o, parfum kompozisyonu icinde kendinden onceki daha hafif molekulleri one iterek -ve tabi destek vererek- sirasini bekler.
iceriginde patchouli bulunan bazi bilindik parfumler: chance (chanel), coco mademoiselle (chanel), angel (thierry mugler), acqua di gio (giorgio armani), dune (christian dior), fahrenheit (christian dior), wish (chopard), chanel no.5 (chanel), black xs (paco rabanne), anais anais (cacharel), lovely (sarah jessica parker), kouros (yves saint laurent), eternity (calvin klein), pleasures (estee lauder), prada (prada), terre d'hermes (hermes), shalimar (guerlain), black orchid,white patchouli (tom ford), rush (gucci) vb olarak sayilabilir.
her ne kadar bir başrol oyuncusu olarak parfümlerde çok başarılı bulmasamda yardımcı oyuncu olarak gayet derinlik sağlayıcı,dengeleyici ve erkeksi öğeler taşıdığını düşünürüm.özellikle kakao ve şekerli notalar arasında hoş bir denge sağlayarak parfüme hem yeşilimsi hem odunsu bir karakter kazanmada büyük bir yardımcıdır.
1960'larin sonlarinda yeni dunya gencliginin hindistani kesfetme curcunasi sirasinda yeniden gundeme gelmis olmakla beraber, bati dunyasina ilk gelisi 1800'lu yillardadir. o yillarda baharat yolundan gelen ipekler ve sair urunler, guve veya diger hasarata karsi korunmak amaciyla "haserat kovucu" ozellikleri de olan patchouli yapraklarina sarilarak kervanlarla veya gemilerle yapilan uzun yolculuklar sonunda ithal edilirdi. zamanla patchoulinin kokusu, "gercek ithal mal"la ozdes hale geldi ve bununla da kalmayip fiksasyon ozelligi sayesinde donem parfumculerinin de ilgisini cekerek gundelik hayata girdi ve artik sadece urunleri koruyan bir hasarat kovucu olarak degil kendi olarak da ithal edilmeye basladi.
bitkinin buharla distile edilmesi ile elde edilen patchouli yagi, ambere yakin bir renkte ve koyu kivamli bir sividir. agacsi, yosunumsu, yesil-taze ve kafiru (sert baharat, neredeyse naftalin) olarak tanimlanabilecek genel bir havasi vardir ve oldukca dominan karakterde cok kuvvetli bir kokudur. saf halini kokladiginizda taze bir acilisla beraber daha karmasik ve neredeyse sarap kokan baharatli bir orta nota ve agacsi balsamik bir baza ulasirsiniz. dinlendirildikce (maturation) bu katmanlar birbirine karisir ve keskin baharat havasi incelerek yumusar, nefis olur, tadindan yenmez.
beraber kullanildigi butun agacsi kokularla uyum sagladigi gibi gul, yasemin gibi ciceklerle de sinerji yaratabilecek sekilde kullanilabilir. esas olarak parfumu olusturan katmanlar icinde "baz notalar" tabir edilen ve suruldukten yaklasik 2 saat sonra kendini belli eden grubun icindedir. yani bir parfum alip siktiginizda, acilis tabir edilen ilk koklamanizda burnunuza limon, portakal, lavanta gibi (bunlar ilk 15 dakika etkili olan "ust notalardir") keskin bir patchouli kokusu asla gelmez. o, parfum kompozisyonu icinde kendinden onceki daha hafif molekulleri one iterek -ve tabi destek vererek- sirasini bekler.
iceriginde patchouli bulunan bazi bilindik parfumler: chance (chanel), coco mademoiselle (chanel), angel (thierry mugler), acqua di gio (giorgio armani), dune (christian dior), fahrenheit (christian dior), wish (chopard), chanel no.5 (chanel), black xs (paco rabanne), anais anais (cacharel), lovely (sarah jessica parker), kouros (yves saint laurent), eternity (calvin klein), pleasures (estee lauder), prada (prada), terre d'hermes (hermes), shalimar (guerlain), black orchid,white patchouli (tom ford), rush (gucci) vb olarak sayilabilir.
her ne kadar bir başrol oyuncusu olarak parfümlerde çok başarılı bulmasamda yardımcı oyuncu olarak gayet derinlik sağlayıcı,dengeleyici ve erkeksi öğeler taşıdığını düşünürüm.özellikle kakao ve şekerli notalar arasında hoş bir denge sağlayarak parfüme hem yeşilimsi hem odunsu bir karakter kazanmada büyük bir yardımcıdır.