Maitre Parfumeur et Gantier - Parfum d'Habit

xPixa

Perfume Lover
Moderatör
Katılım
26 Ara 2017
Mesajlar
2,359
5c406b0b08d13119715590.png


1988 yılında 17. ve 18. yüzyıl Fransız parfüm evlerinden ilham aldığı belirtilerek Jean-Francois Laporte tarafından kurulmuş tahmin edileceği üzere Fransız bir parfüm markası Maitre Parfumeur et Gantier. Jean-Francois Laporte ismini kaç kişi bilir kaç kişi bilmez bir tahminim yok fakat kendisi aynı zamanda 1976 yılında kurulan L’Artisan Parfumeur markasının da arkasındaki kurucu isimmiş. Ne yazık ki her iki markada da parfüm severler tarafından kabul görmüş başarılı işlere imza atan Jean-Francois Laporte 2011 yılının sonlarına doğru hayata gözlerini yummuş. 1997 yılında markayı satın aldığından bu yana halen Jean-Paul Millet Lage patron koltuğunda oturan kişiymiş. Marka hakkında böyle ufak birkaç bilgiden sonra gelin bugün inceleyeceğimiz parfüm olan Parfum d'Habit'e göz atalım.

Markanın kuruluş yılında üretimine başlanan Parfum d'Habit erkeklere yönelik çıkarılan üç koleksiyondan biri olan "Les Caprices du Dandy" serisine ait bir parfüm. Parfümün arkasındaki burun yukarıda da belirttiğim gibi markanın da kurucu olan Jean-Francois Laporte olarak açıklanmış. Notalar itibariyle baktığımızda ağır toplardan biri gibi durmakta zira açıklanan notalarda ağır top gibi anılmasını sağlayacak deri, paçuli ve tütsü birleşimi direk gözüme ilişen notaların başında geldi. Açılışta yer alan meyve ve narenciye notalarından başka temelde de sandal ağacı, vanilya ve amber yer almakta. Kağıt üstünde hiç fena durmayan bu nota piramidinin nasıl koktuğunu ise oldukça merak etmekteydim ve beklentim büyüktü çünkü genel olarak çok popüler olmayan lokal parfüm evlerinden dünyaca bilinen çok popüler markalara göre çok daha rafine işler çıktığı yadsınamaz bir gerçekti. Hele bir de parfümün çıkış yılının 1988 olduğu göz önüne alındığında kalitenin günümüz parfümlerine göre çok daha üst seviyede olacağına adım gibi emindim.

Bileğime iki fıs sıkmamla beraber ilk olarak baya keskin ve ferah yapıda olan alkolümsü bir açılış burnuma merhaba dedi. Fakat bu kısım o kadar kısa sürdü ki sonrasında hemen abartısız biçimde plastik oyuncak ya da Playdoh oyun hamuru gibi kokan bir kısım burnuma gelmeye başladı. Bu kokuyu alınca bir an kendime eyvah dedim bu da ne böyle ama bu kısım da yaklaşık birkaç dakika sürdü. Sonrasında ise oldukça maskülen, sert ve tozlu bir deri ile topraksı ama çok kuru olmayan hafif oryantal bir paçuli kombinasyonu ortamı ele geçirmeye başladı. Bu kısımda paçuli kullanımı nedense bana Jovoy Psychedelique'i çağrıştırdı. Bu kısım parfümün en karanlık kısmı olmuş diyebilirim. Sanki yağmur altında karanlık ve puslu bir ormanda yürüyormuşum gibi bir his uyandırdı içimde. Böyle betimlemeler gözünüzü korkutmasın çünkü materyallerin kullanım kalitesi oldukça üst düzeyde. Parfüm bu şekilde kokmaya devam ederken arada bir acımtrak bir koku da burnuma ilişti. Heralde bu durum sardunyadan kaynaklanıyor diye düşünüyorum çünkü bunun bir benzeri de Nicolai Patchouli Intense'de var. Onda bence sardunya bariz bir şekilde paçulinin önüne geçerken burada ise her şey paçulinin ve özellikle derinin kanatları altında kontrol edilmekte. Bu kısım iki saat boyunca sürdükten sonra ise parfüm çok daha yumuşak hale gelerek sandal ağacının baskın olduğu sandal-vanilya birleşiminde kremsi bir yapıya bürünüyor ve tenden ayrılana kadar bu şekilde kokuyor. Açıklanan notalar arasında amber de var fakat o amberin parfümlere yansıttığı klasik sıcaklık akorunu pek hissedemedim.

Performans açısından değerlendirecek olursak ilk 1-1.5 saat güzel bir yayılıma sahipken sonrasında tenime oldukça yakın gitmeye başladı ve total kalıcılığı 7-8 saat aralığında oldu. Parfümü kullanmadan önce internette yer alan yorumlarda kısmen powerhouse olarak nitelendirilmiş ama bende öyle bir etki göstermedi. Çok büyük ihtimalle bu kadar sene içinde mutlaka reformüle edilmiştir diye düşünüyorum. Aslında bir bakıma bu durum hiç kötü olmamış çünkü çok daha üst yayılımda parfümün orta kısmı kullanan kişiyi rahatsız edebilirmiş. Böyle bir performans ise ne kullanan kişiyi rahatsız eder ne de gün içerisinde tazeleme gerektirir. Bence tam kıvamında.

Kullanım açısından kesinlikle serin geçen sonbahar ve soğuk kış günlerinin dışına çıkılmaması gereken bir koku. Serin ilkbahar ve aşırı rüzgarlı yaz gecelerinde de kullanılabilir ama ne bileyim bu koku profilini nedense cıvıl cıvıl olan bu mevsimlere pek yakıştıramadım. Nasıl serin olsa da yaz günü özel bir akşamda, düğünde ya da davette kışlık olan kadife smokin ceketi giymek abes kaçarsa bu koku da aynen öyle durur bu mevsimlerde. Bence soğuk günlerde akşam yemeği için özel ceketini giymiş bir erkeğin karizmatik duruşunu vurgulamak için mükemmel şekilde harmanlanmış zarif bir parfüm. Kişisel olarak çok sevdiğim bu kokuyu balzamsı koku severlere tavsiye ederim. Şişeli almak isteyen olsa bile öncesinde mutlaka deneyin derim zira bu tarz bir duruşu olan maskülen kokularla aranız pek yoksa sizin için hayal kırıklığı olabilir.

Netice itibariyle Parfum d'Habit zamanının çok ötesinde kokan bir parfüm. Gerek parfümdeki nota geçişleri, gerek notaların birbiriyle uyum içerisinde kullanılması gerçekten parfümeride bir sanat eseri olarak değerlendirilebilir. Hele bir de 1988 yılında tam otuz iki yıl önce piyasaya çıktığı ve belki de yukarıda bahsi geçen kendi kulvarında oldukça başarılı olan parfümlerin bu kokudan izler taşıdığı düşünülürse gerçekten marka açısından çok büyük bir başarı. Bir bu kadar sene daha üretimde kalman dileğiyle Parfum d'Habit, sen çok yaşa!

5d03b0380ae35704838745.jpg
 

Mbstar

Moderator
Moderatör
Katılım
15 Eki 2017
Mesajlar
2,877
Ekli dosyayı görüntüle 14098

1988 yılında 17. ve 18. yüzyıl Fransız parfüm evlerinden ilham aldığı belirtilerek Jean-Francois Laporte tarafından kurulmuş tahmin edileceği üzere Fransız bir parfüm markası Maitre Parfumeur et Gantier. Jean-Francois Laporte ismini kaç kişi bilir kaç kişi bilmez bir tahminim yok fakat kendisi aynı zamanda 1976 yılında kurulan L’Artisan Parfumeur markasının da arkasındaki kurucu isimmiş. Ne yazık ki her iki markada da parfüm severler tarafından kabul görmüş başarılı işlere imza atan Jean-Francois Laporte 2011 yılının sonlarına doğru hayata gözlerini yummuş. 1997 yılında markayı satın aldığından bu yana halen Jean-Paul Millet Lage patron koltuğunda oturan kişiymiş. Marka hakkında böyle ufak birkaç bilgiden sonra gelin bugün inceleyeceğimiz parfüm olan Parfum d'Habit'e göz atalım.

Markanın kuruluş yılında üretimine başlanan Parfum d'Habit erkeklere yönelik çıkarılan üç koleksiyondan biri olan "Les Caprices du Dandy" serisine ait bir parfüm. Parfümün arkasındaki burun yukarıda da belirttiğim gibi markanın da kurucu olan Jean-Francois Laporte olarak açıklanmış. Notalar itibariyle baktığımızda ağır toplardan biri gibi durmakta zira açıklanan notalarda ağır top gibi anılmasını sağlayacak deri, paçuli ve tütsü birleşimi direk gözüme ilişen notaların başında geldi. Açılışta yer alan meyve ve narenciye notalarından başka temelde de sandal ağacı, vanilya ve amber yer almakta. Kağıt üstünde hiç fena durmayan bu nota piramidinin nasıl koktuğunu ise oldukça merak etmekteydim ve beklentim büyüktü çünkü genel olarak çok popüler olmayan lokal parfüm evlerinden dünyaca bilinen çok popüler markalara göre çok daha rafine işler çıktığı yadsınamaz bir gerçekti. Hele bir de parfümün çıkış yılının 1988 olduğu göz önüne alındığında kalitenin günümüz parfümlerine göre çok daha üst seviyede olacağına adım gibi emindim.

Bileğime iki fıs sıkmamla beraber ilk olarak baya keskin ve ferah yapıda olan alkolümsü bir açılış burnuma merhaba dedi. Fakat bu kısım o kadar kısa sürdü ki sonrasında hemen abartısız biçimde plastik oyuncak ya da Playdoh oyun hamuru gibi kokan bir kısım burnuma gelmeye başladı. Bu kokuyu alınca bir an kendime eyvah dedim bu da ne böyle ama bu kısım da yaklaşık birkaç dakika sürdü. Sonrasında ise oldukça maskülen, sert ve tozlu bir deri ile topraksı ama çok kuru olmayan hafif oryantal bir paçuli kombinasyonu ortamı ele geçirmeye başladı. Bu kısımda paçuli kullanımı nedense bana Jovoy Psychedelique'i çağrıştırdı. Bu kısım parfümün en karanlık kısmı olmuş diyebilirim. Sanki yağmur altında karanlık ve puslu bir ormanda yürüyormuşum gibi bir his uyandırdı içimde. Böyle betimlemeler gözünüzü korkutmasın çünkü materyallerin kullanım kalitesi oldukça üst düzeyde. Parfüm bu şekilde kokmaya devam ederken arada bir acımtrak bir koku da burnuma ilişti. Heralde bu durum sardunyadan kaynaklanıyor diye düşünüyorum çünkü bunun bir benzeri de Nicolai Patchouli Intense'de var. Onda bence sardunya bariz bir şekilde paçulinin önüne geçerken burada ise her şey paçulinin ve özellikle derinin kanatları altında kontrol edilmekte. Bu kısım iki saat boyunca sürdükten sonra ise parfüm çok daha yumuşak hale gelerek sandal ağacının baskın olduğu sandal-vanilya birleşiminde kremsi bir yapıya bürünüyor ve tenden ayrılana kadar bu şekilde kokuyor. Açıklanan notalar arasında amber de var fakat o amberin parfümlere yansıttığı klasik sıcaklık akorunu pek hissedemedim.

Performans açısından değerlendirecek olursak ilk 1-1.5 saat güzel bir yayılıma sahipken sonrasında tenime oldukça yakın gitmeye başladı ve total kalıcılığı 7-8 saat aralığında oldu. Parfümü kullanmadan önce internette yer alan yorumlarda kısmen powerhouse olarak nitelendirilmiş ama bende öyle bir etki göstermedi. Çok büyük ihtimalle bu kadar sene içinde mutlaka reformüle edilmiştir diye düşünüyorum. Aslında bir bakıma bu durum hiç kötü olmamış çünkü çok daha üst yayılımda parfümün orta kısmı kullanan kişiyi rahatsız edebilirmiş. Böyle bir performans ise ne kullanan kişiyi rahatsız eder ne de gün içerisinde tazeleme gerektirir. Bence tam kıvamında.

Kullanım açısından kesinlikle serin geçen sonbahar ve soğuk kış günlerinin dışına çıkılmaması gereken bir koku. Serin ilkbahar ve aşırı rüzgarlı yaz gecelerinde de kullanılabilir ama ne bileyim bu koku profilini nedense cıvıl cıvıl olan bu mevsimlere pek yakıştıramadım. Nasıl serin olsa da yaz günü özel bir akşamda, düğünde ya da davette kışlık olan kadife smokin ceketi giymek abes kaçarsa bu koku da aynen öyle durur bu mevsimlerde. Bence soğuk günlerde akşam yemeği için özel ceketini giymiş bir erkeğin karizmatik duruşunu vurgulamak için mükemmel şekilde harmanlanmış zarif bir parfüm. Kişisel olarak çok sevdiğim bu kokuyu balzamsı koku severlere tavsiye ederim. Şişeli almak isteyen olsa bile öncesinde mutlaka deneyin derim zira bu tarz bir duruşu olan maskülen kokularla aranız pek yoksa sizin için hayal kırıklığı olabilir.

Netice itibariyle Parfum d'Habit zamanının çok ötesinde kokan bir parfüm. Gerek parfümdeki nota geçişleri, gerek notaların birbiriyle uyum içerisinde kullanılması gerçekten parfümeride bir sanat eseri olarak değerlendirilebilir. Hele bir de 1988 yılında tam otuz iki yıl önce piyasaya çıktığı ve belki de yukarıda bahsi geçen kendi kulvarında oldukça başarılı olan parfümlerin bu kokudan izler taşıdığı düşünülürse gerçekten marka açısından çok büyük bir başarı. Bir bu kadar sene daha üretimde kalman dileğiyle Parfum d'Habit, sen çok yaşa!

Ekli dosyayı görüntüle 14097
Kalemine sağlık Çınar hocam yazı ve görseller harika olmuş.
 
Üst