- Katılım
- 27 May 2017
- Mesajlar
- 1,080
Enteresan bir film ama güzel.
En Son İzlediğiniz Film
- Konbuyu başlatan Kukla
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
La Casa Del Fin De Los Tiempos 2013 İspanyol filmi şimdi bitti. Başlangıcı çok ürküttü beni. Dedim kapatayım çünkü bana çok ağır gelecek. Az sabrettim ve düşündüğüm gibi olmadığını anladım. Filmin içine çok kolay girdim; gayet sürükleyici, insanı saran bir film. Konusu: Pek çok vukuata sahiplik etmiş bir eve Dulce, eşi ve iki çocuğuyla yerleşir. Bir gece Dulce ve eşi geçim darlığı yüzünden kavga ederler ve adam evi terk eder. O gece evde birbiri üstüne çok garip olaylar döner. Bununla başlıyor film. Mantık 0, yazıyla sıfır. Koyu Katolik İspanyol filmi olduğu için de bolca Hristiyanlık propagandası var. Propaganda haricinde konuşacak olursam; bir filmde başarı kıstaslarınızın 1. maddesi sürükleyicilik ise bu film sizin kaleminiz. Ancak olaylar az tutarlı olsun, neyin ne olduğu belli olsun derseniz bu filme yaklaşmayın.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Çok güzelllll...
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Papillon/Kelebek. 2017 yapım olanını izledim. 1-2 fuzuli görüntü vardı, sardım ileri. Aynısını yapabilirsiniz. Konusu: Cinayrete karıştığı için Fransız Guyanası'nda ömür boyu hapse mahkum olan Henri Charrierre, özgürlüğe kavuşma ümidini hiç yitirmez. Hep planlar yapar, bu planların hepsinde kalpazanlık suçundan cezalı Louis Dega hep yanındadır. 2 defa kaçmaya kalkışır, bu sebeple Dega ile Şeytan Adasına sürülür. Henri, Şeytan Adasına vardıklarında, uzunca süre kendine gelemez ve ümitleri artık iyice solmaya başlar... Konu bu. Gereksiz görüntüler haricinde beğendim ben.
- Katılım
- 27 May 2017
- Mesajlar
- 1,080
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Ben de okumayı düşünüyorum.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Kim Ki Duk'un yönettiği Rüya adlı filmi bitirdim şimdi. Fuzuli kısımları haricinde, özellikle adamın uykusuz kalabilmek için harcadığı eforun gösterildiği kareler insanı feci geriyor. Gerilimi çok iyi filmin. Çok mantıklı bir film değil, mantık arayan bakmasın hiç. Erkek baş rol oyuncusu Jo Odaegiri çok başarılı. Konusu: Bir adam ve kadının korkunç rüyalarla birlikte hayatlarının iç içe geçmesi ve yavaş yavaş birbirlerinde avuntu bulmaları... Müzikleri de çok etkileyici ve gerici.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Savaşın Çiçekleri/2011 Çin yapımı. Japonlar'ın Nanking katliamında özellikle kadınların yaşadığı olaylar aşırı dramatik biçimde anlatılmış ki, bence az bile yapılmış. İzlerken çok hüzünlendim. Çinli hayat kadınlarının, kilisede savaştan korunmaya çalışan kız çocuklarını korumak için ölümü göze almaları, çok farklı hisler oluşturdu bende. Kız çocuklarına içim yandı. Savaşın kadın yönünden böylesine gerçekçi anlatımı sinirlerimi bozdu. Aklıma milli mücadele yıllarında olan bir şey geldi. Antep'te Fransız gavuru bizi işgal etmişken köylerden birinde aşırı derecede güzel bir kız varmış. Küffarın köyü bastığını öğrenmişler. Yağmur yağıyormuş. Bu kız o anda Allah Teala hazretlerine dua etmiş: Rabbim, ne olur beni şimdi bir su damlasına çevir ve kafirin eline geçmeyeyim. Öyle içten etmiş ki duasını, Allah Teala hazretleri kabul etmiş ve kızı bir pınar içinde su damlası haline getirmiş. İlkokul kitabımızda vardı bu olay. Filmi izlerken direkt bu olayı hatırladım. İki kere içim yandı.
Son düzenleme:
Ü
Üye silindi 2804
Misafir
midsommar(ritüel) izledim. Tavsiye ediyorum. Gündüz vakti geçen mükemmel bir gerilim filmi. Halbuki gerilecek hiç bir şey yok gibi geliyor başta. İsveçli sıradan bir komün amerikadan bazı gençlere kapılarını açıyor. Buraya kadar mükemmel fakat sonra öğreniyoruz ki bu grubun barbarca diyebileceğimiz bazı gelenekleri var :) Ot, uyuşturucu dolayısıyla da bulanık geçen harikulade danslar, büyülü yemekler yemyeşil uçsuz bucaksız tarlalar ve biraz kafadan çatlak bir grup isveçli :)
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Eltilerin Savaşı...Senaryosunu Gupse Özay 'ın yazdığı, iki elti arasındaki çatışmayı anlatan, içimizden bir film. Gupse evin ilk ve görgüsüz eltisini, Merve Dizdar ise evin ikinci ve başta daha ağır başlı daha görgülü eltisini canlandırıyor. Zamanla küçük eltinin, büyüğünden hiç farkı kalmıyor. O da tek taşının kafa kıracak kadar büyük olmasını takıntı yapıyor. Genel olarak Gupse Özay ve eşi rolündeki Ferit Aktuğ'u oyunculuk açısından çok iyi buldum. Film 1 saat 58 dakikayı yani neredeyse 2 saati dolduracak kadar iyi değildi. 40 dk daha kısa tutulup daha güzel bir film yapılabilirdi. Bazı yerleri çok sıktı. Yine de bizim ülkemizde olan şeylerden konu alması, belirttiğim kişilerin iyi oyunculukları film adına güzel şeyler. Puanım 7/10.
- Katılım
- 28 Eki 2015
- Mesajlar
- 900
2016 yapımı hasret bitti adlı yerli filmi izledim
K
kuzgun1984
Misafir
Yuri Boyka dışında çok etkili bir oyunculuğunu göremedik zaten
PerpetualBurn
Eau de Parfum
- Katılım
- 8 Eyl 2017
- Mesajlar
- 305
Bugün Timbuktu ile sinemada Painted Bird izledik. Küçük bir çocuğun zorunlu ve karanlık yolculuğu üzerinden ve gözünden; toplum ve insanın sapkınlıklarının ifşasıydı. Şu an Cinemaximum sinemalarında güzel bir kampanya var. 10 tl bilet + mısır kola da ücretsiz. Painted Bird gibi gerçek sinema olarak tabir edebileceğim eserleri Cinemaximum gibi sinemalarda pek göremeyiz aslında. Tarkovski, Bergman gibi yönetmenlerin şiirsel anlatısını sevenlere kampanya ve film uçup gitmeden ziyaret etmelerini şiddetle öneririm. Süresi neredeyse üç saate vuran bu yönetim harikası filmde dialog neredeyse yok denecek kadar az. Uzun planlarla birlikte izleyicinin kafasındaki çarkları da tıkır tıkır çalıştırıyor böylelikle. Her sahnesi harika bir fotoğraf karesi niteliğinde olan bu film sadece sinematografisi için bile üç saat sıkılmadan seyredilebilir. Basitçe oluşturulmuş imge ve metaforlar (çocuğun buğday tarlasındaki görüntüsü - kafesteki kuşlar, boyalı kuşun sürü tarafından hırpalanarak hayatına son verilmesi gibi) göze parmak olmasa da her türlü izleyici tarafından rahatlıkla görülebilir nitelikte. Senenin tartışmasız en iyi işlerinden biri ki; Venedik gibi önemli bir festivalden de En İyi Görüntü Yönetmeni ödülü ile döndü. Özellikle de dediğim gibi Sinematografisi ile akıllarda kalacak bir film. Geçen sene Roma ne ise bu sene için de Painted Bird o diyebilirim.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Selfless 2015. Fena değil, 2-3 gereksiz sahnesi var, ileri sardırarak izleyebilirsiniz, ben öyle yaptım. Konusu: İleri derecede kanser hastası olan, yaşlı Damian internetten bir tedavi şekli bulur. Tedaviye göre, Damian çok gizli bir anlaşma ile yeni ve çok genç bir bedene girecektir. Damian, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark edecek, peşine düşen gizli servisten canını zor kurtaracaktır. Puanım 5/10.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
Tigers Are Not Afraid 2017. Çok iyiydi. Çok beğendim. Konusu: Estrella Meksika gettosunda ailesiyle yaşamaktadır. Bu gettolarda amansız bir yasaklı madde savaşı vardır. Bir gün Estrella 'nın okuduğu okula bu yasaklı madde satıcıları tarafından baskın düzenlenir. Öğretmeni Estrella 'ya üç adet tebeşir verir. Ona bu tebeşirleri kullanarak üç dilek dilemesini söyler. Küçük kız, eve döndüğünde annesini göremez ve bir gün sonra annesinin öldüğünü fark eder. Ve ilk dileğini diler: Annem geri gelsin. İşte bu andan itibaren her şey akıl almaz bir hızla birbirine girer. Tek bir açık saçık sahne yok, Meksika gettolarında yaşanan korkunç hayatı anlatıyor ve hepsi gerçek. İnsanların para için ne kadar kötüleşebileceğini gösteriyor. Böyle gerçekçi, özenle yapılmış, oyunculukların çok iyi olduğu filme puanım 10/10.
Son düzenleme:
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
ABD'DEKİ korkunç siyahi nefretini anlatan enfes bir yapım Just Mercy. Siz o siyahilere kurban olun. Bu filmi izledikten sonra Müslüman olduğuma bir kez daha şükrettim. Benim dinimde siyah, beyaz, sarı vs her tür insan eşit, üstünlük Allah Teâlâ 'ya teslimiyette. Filmde her türlü suçun siyahilere nasıl yüklendiğini, adalet istediklerinde nelerle ve hangi tehditlerle karşılaştıkları anlatılıyor. Çok üzüldüm. İçim acıdı. Yazık, günah... Ne çok insanın ahı var üzerlerinde... Allah bütün mazlumların yardımcısı olsun. Bizim de yardımcımız olsun. Filme puanım 10/10. Gayet güzel bir film, üstelik hiçbir açık saçık sahnesi yok.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,014
THE NİGHT COMES FOR US. Endonezya sinemasını sıkı takip ediyorum çünkü çok güzel yapımları oluyor. Bu filme de o niyetle baktım. İki tane lgbt sahnesi var, bunlar apaçık sahne değil ancak lgbtye gönderme biçiminde yapılmış. Bu iki sahneden iğrendim, öncelikle onu belirteyim. Filmin Netflix foseptik çukuru yapımı olduğunu da sonradan öğrendim. Lanetli lgbt sahneleri hariç konuşacak olursam, aksiyona insanı doyuran bir film. İko Uwais, Joe Taslim baş rolde ve ikisi de inanılmaz teknik dövüşüyor. Üç kadının sonlara doğru dövüşü estetik olsa da, İko Uwais ve Joe Taslim dövüşü muhteşemdi. Bu filmi yine son derece aksiyonlu ve kanlı bir film olan Baskın/Berendal filmi ile karşılaştırdım hep. Yayan Ruhian Baskın filminde vardı ve o filmi adeta uçurmuştu. Bu filmde Yayan Ruhian yoktu ve olsaydı bence film çok farklı boyutta olacaktı. Bu filmin sadece dövüş sahneleri için puan veriyorum ve 10/10 diyorum. İzlemek size kalmış.