Doğu Türkistan Meselesi

wolvy

Eau de Toilette
Katılım
30 Mar 2015
Mesajlar
141
Doğu Türkistan'da Ne Oluyor?

Son birkaç senedir olduğu gibi Ramazan'ın gelişi ile birlikte tekrar aklımıza düşen zulüm coğrafyalarından biri Doğu Türkistan ya da Çin resmi ideolojisinin kabul ettiği isimle Şincan (Xinjiang) bölgesi.

Bölge tarih boyunca oldukça fazla sayıda devlete ve siyasi yapıya vatan olsa da, 9uncu yüzyıldan beri Türkistan olarak adlandırılan Orta Asya'nın tamamı gibi büyük ölçüde Türk etnik nüfusa sahip. Doğu Türkistan'da ise en büyük etnik grup Uygurlar Çin Halk Cumhuriyeti'nin resmi rakamlarına göre bölgenin 22 milyon olan toplam nüfusunun %45'ini oluşturuyorlar, onları %40 oranıyla Han'lar takip ediyor.

Doğu Türkistan'ın Çin'in siyasi egemenliğine girmesi 1700'lerin sonu, 1800'lerin başında Mançurya (Quing) Hanedanlığı döneminde oluyor. Herhangi bir siyasi birliğin olmadığı bölgeyi ele geçirmenin ertesinde İmparatorluk, kendi kaynaklarında milyonları bulan sayıda kişiyi öldürdüğü, bir o kadarını da sürgün ettiği bir iskan politikasına girişiyor. Aynı zamanda bu bölgeye çok sayıda Han ailelerini yerleştiriyorlar.

1911'de hanedanın devrilmesiyle başlayan süreçte 1933 yılında Uygurlar ayaklanıp Doğu Türkistan İslam Devleti'ni kuruyorlar; fakat devlet 1934 yılında yıkılıyor. 1944 yılında kurulan Doğu Türkistan Devleti ise 1949'da oldukça tartışmalı bir süreç sonucunda Çin Halk Cumhuriyeti'ne ilhak ediliyor.

İlhak edildiği günden itibaren ise çok yoğun bir asimilasyon ve baskı politikası bölgedeki Uygurların üzerinden eksik olmuyor. Daha önce bölgenin nüfusunun %80 civarında bir kısmını teşkil eden Uygurlar, kendilerine uygulanan sıkı doğum kontrol uygulamaları, gerçekleştirilen katliamlar ve bölgedeki değerli kesimlerin ellerinden alınarak Hanlara verilmesi, bölgeye yüksek miktarda Han nüfusun yerleştirilmesi gibi nedenlerle bölgedeki çoğunluklarını yavaş yavaş kaybediyorlar. Bazı kaynaklar 1949'dan sonra Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun bölgede yaptığı katliamlarda ortaya çıkan ölü sayısının toplam 35 milyonu bulduğunu ifade ediyor. 11 Eylül sonrası dönemde ise Çin Halk Cumhuriyeti, bölgedeki Uygurlar'ın faaliyetlerini terör kapsamına alıyor ve dünya kamuoyunda bu şekilde meşru kılmaya çalışıyor.

Bu politikanın önemli bir boyutunu da, Uygurlar'ın dini inançlarına yönelik olan saldırılar oluşturuyor. İslam inancına sahip olan Uygurlar'ın dini inançlarının gereğini yerine getirmesi engelleniyor. Bu engellemeler ise gayrı resmi, gizli politikalar ile değil; açık açık mevzuat ile yapılıyor. Bölgede memurların( emekli dahi olsalar), işçilerin ve 18 yaşın altındakilerin namaz kılması ve oruç tutması uzun yıllardır yasak. Ramazan aylarında konunun tekrar göz önüne gelmesinin nedeni ise Çin hükümetinin oruç ile mücadelede kullandığı yöntemler ve buna tepki gösteren halka yönelik muamelesi oluyor. Ama Doğu Türkistan'da bu acımasız politikalar 365 gün devam ediyor.Başörtüsü takan kadınların ve sakal bırakan erkeklerin toplu taşımayı kullanmasına izin verilmiyor. Uygur Bölgesi'nde polisin, şüphelendiği bir Uygur'u öldürme yetkisine sahip.

Uygulamalar ise düzenlemelerin çok ötesinde. Ramazan ayında bölgede, halkın katılımının zorunlu olduğu alkol festivalleri düzenleniyor. Polis sahip olduğu yetkiyi kullanmaktan çekinmiyor. Bölgedeki sivil Hanların Uygurlara yönelik gerçekleştirdiği sözel tacizlerden cinayetlere kadar varan baskılara göz yumuluyor. İşkenceler, gözaltında ölümler ve kaybolmalar, sokak ortasında dövülmeler ve öldürülmeler günlük hayatın bir parçası Uygurlar için.

Ne olur bu zulme duyarsız kalmayın.
 

YILKANT

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
23 Mar 2015
Mesajlar
1,154
Şu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine Allah yardım etsin kardeşlerimize. Kalpten dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Ama biliyorum ki zulme uğrayan bu soydaşlarımızın zulme rağmen ibadetleri Allah katında bizimkilerden daha makbuldür.
 

SRK

Pure Parfum
Katılım
14 May 2015
Mesajlar
898
İnsan insandır hiç farkı yok gözümde; dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun bütün katliamları lanetliyorum.
 
Üst